8,5 Saatlik Zirvede Uzlaşma Çıkmadı: Greve Devam!
- Brifing Online
- 29 May
- 5 dakikada okunur

23 bin İzmir Büyükşehir Belediye işçisinin çalıştığı İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de toplu iş sözleşmesi görüşmelerinin tıkanması sonrası bugün başlayan grevde büyükşehir ile sendika arasında yapılan görüşmede anlaşma çıkmadı.
Oturum sonrası işçilere açıklama yapan Genel İş İzmir 2 Nolu Şube Başkanı Ercan Gül, "8 buçuk saat süren görüşme gerçekleştirdik. Geçmiş tekliflerini askıya almalarını istedik ve gruplar üzerinden çalışma yapılmasını istedik. Önerimizi sunduk. Başkan Tugay göreve geldiğinden beri işe teşvik ve rapor primini kaldırmak istediğini söylüyor. Bu maddelerle ilgili bir teklifleri oldu. Bu maddelerin kaldırılarak Ramazan ve Kurban bayramlarında 7 bin 500'er liralık teklif sundular. Biz bunu kabul etmedik. Bu tartışılacak bir madde değil. Enflasyon farkı ile ilgili yüzde 10'luk bir teklif verdiler. Geriye dönüklerle ilgili eylül, ekim, kasım ve aralık aylarında ödenmesi önerisinde bulundular. Masanın bir gidişatı olmalı ve üstüne kata kata gitmeli. Ama SODEMSEN tam tersi elimizdekileri alarak ve mevcut teklifini koruyarak görüşmeleri götürmeye çalışıyorlar. Gerçekten aklımızla alay ediyorlar. Ne yaptıklarını bilmiyoruz ama biz mücadeleye devam edeceğiz. Ne zaman taleplerimiz yerine gelirse o zaman bu TİS imzalanacak. İsterse 20 gün sürsün birlikte mücadele vereceğiz. Kimsenin bizlerin aklıyla oynamasına izin vermeyeceğiz." dedi.
TOPAL: DALGA GEÇER BİR TUTUM
Genel İş İzmir 1 Nolu Şube Başkanı Engin Topal, "Bizi bir toplantıya çağırdılar. 'Gelin bu krizi çözelim' dediler. 8,5 saat sürdü. Bu sürede basına demeçler verildi. Bari orada yalancı duruma düşmeyin. 'Biz çağırdık, bir şekilde anlaşacağız' denildi. Bari kamuoyunu yanıltmayın. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin bürokratları ve SODEMSEN 8,5 saat masada tutup dalga geçer gibi önce 'enflasyonun yarısını verelim' sonra 'yüzde 10'luk enflasyon farkı zammı verelim' diyorlar. Bu bir bürokrata yakışmayacak hareket. İnsanlarla dalga geçer gibi davranıyorlar. Biz de bir insanız. 100-120 bin insanın geleceği ile ilgili bir TİS sürecindeyiz. TİS sürecinde bizi halka yem olarak kullandınız. Bir Türkiye'de bir devrim açacak bir ücret istemiyoruz. 150 gün geçmiş hala yüzde 26 mı versek yüzde 29 mu versek diye söylüyorsunuz" ifadelerini kullandı.
NELER YAŞANDI?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, grev süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Başkan Tugay’ın açıklamasından satır başları şöyle:

“1 Ocak’tan bu yana başladı süreç. Verdiğimiz artış olumlu bir artış. Belediyelerin ödediği ortalamanın üzerinde bir artış. Ülkenin durumuna bakıldığında ödemeyi söylediğimiz en düşük rakam asgari ücretin 3 katı… Biz aylık olarak her çalışanın eline geçecek net ücreti telaffuz ediyoruz. Sendikanın açıklaması çıplak maaş, yan ödemelerin dahil olmadığı bir maaş. Giydirilmiş olarak aylık net 59 bin TL teklif ettik. Başka bir şirketimizde benden önceki dönemde yapılan bir zam var. Sendika bu ücretlerin eşitlenmesini istiyor. Oldukça yüksek bir maaş… İşçi sayısını düşündüğümüzde ödeyemeyeceğimiz türden bir rakam olduğunu söyledik. Kabul edilmedi.
ÖDEYEMEYECEĞİMİZ PARAYI VAAT ETMEYİZ
Sıkıntı benzer iş yerinde benzer iş yaparken diğer şirketin çalışanlarının daha önce verilen yüksek artış. Benden önceki dönemde Belediye-İş ile yapılan sözleşme var. Arada bir maaş farkı var. Ben de bu eşitsizlikten rahatsızım ve çözülmesi lazım. Bunu diğer sendikadan rica ettik düzeltilmesi için, olmadılar. Eşitlemeyi biraz zamana yayarak yapmak istiyoruz. Şu anda hali hazırda oldukça ciddi ekonomik sorunlar yaşıyor belediyeler, biz de öyle… Gelirler yetersiz. Hazine ve İller Bankası’nın destekleri giderlere yetmiyor.
Açıkçası şu andaki güncel durumda elimiz dar ve sıkıntılı. Toplu vergi ve SGK ödemeleri yapıyoruz. Onu normalde yapılandırma ile zamana yayılarak alınmasını beklerdik maalesef Ocak ayından bu yana ciddi kesintiler yaptılar. 5 ayda 7 milyar 800 milyon TL ödedik. Çok bonkör davranamıyoruz. Görüşmelerde bu durumu anlatarak zamana yayarak bir düzenlemeyi konuşuyor arkadaşlarımız. Arkadaşlarımız bizim çalışanlarımız, belediyenin durumunun farkındalar. Şu kadar veririz desek onu ödememiz lazım. Ödemeyeceğimiz parayı vaat edemeyiz.
Gece 2:30’a kadar görüşme sürdü. Sabah bir çağrıda da bulundum. Geçtiğimiz hafta genel merkezlerini de ziyaret ettim. Bir çok yerde hizmet durdu, hayatı felç etmedi ama üzüyor bizi. Uzlaşana kadar görüşelim, gerekirse masadan kalkmayalım diyerek oturduk.
HENÜZ UZLAŞI YOK
Henüz bir uzlaşma ve tam bir anlaşmaya ulaşamadık. Görüşme sürüyor. Konuşarak detaylarıyla uzlaşma noktasına varmaya çalışıyoruz.
RAPOR ALMAZSAN 90 BİN LİRA PARA VERİLİYOR YILLIK
‘İşe devam primi’ diye bir prim konmuş. Yani bu ne demek anlamıyoruz. İşe devam zaten zorunlu. Bunun primi olur mu? Olmasın. Rapor almama primi diye bir prim konmuş. Bir anım var mesela… Bir çalışanımızın kolunu alçıdayken çalışırken gördüm, sordum ‘kaza geçirdim’ dedi, neden rapor almadın dediğimde ‘rapor alamam, primden faydalanamam’ dedi. Hasta olan rapor alacak tabi ki. Rapor almayanlar için anlamsız bir prim veriliyordu. Yıllık 90 bin lira civarında bir para. Neredeyse bir maaş kadar.
LOKAVTA İHTİYACIMIZ OLACAĞINI SANMIYORUM
Koca bir şehir İzmir ve dört bir köşesinde hizmetlerin sağlanması lazım. Çözmemiz gerekiyor. Çözülecek mutlaka, sürdürülebilir bir şey değil bu. Anlaşabilmek için elden ne geliyorsa hangi alternatifleri konuşmamız gerekiyorsa konuşacağız. Lokavt var ama bugüne kadar uygulanmadı. Bizim de böyle bir şeye ihtiyacımızın olmadığına inanıyorum. Anlaşacağımıza inanıyorum.
“İKİNCİ BİR ALTI AY İÇİN İLAVE BİR ARTIŞ ŞEKLİNDE TEKLİF SUNDULAR”
“Sendika, ikinci bir altı ay için ilave bir artış şeklinde teklif sundu. Bu da temmuz ayı itibarıyla başlayacak ikinci bir artış demek. Bu bir çözüm olabilir ancak oranlar yine oldukça fazla isteniyor. Hesaplarımızın çok üzerinde bir rakam çıkıyor. Bizim ilk teklifimizle ödeme yapsaydık eğer her yıl ilave 6 milyar lira para verecektik. Sendika istediği rakamla bizden senelik 13 milyar lira bedel artışı istemişti. Arada 7 milyar fark var teklifle istek arasında. Bu böyle giderse mutlaka başta hesapladığımız 6 milyar liranın üzerinde bir artış yapmış olacağız. Bunlar büyük paralar. Bunu bir şekilde dengelememiz lazım. Bunu da personel sayısını ve verimlilik konusunu gözden geçirerek yapacağız ister istemez.”
“BELEDİYENİN BÜTÇESİNİ MAKUL VE KABUL EDİLEBİLİR ÖDEMELERLE YÖNETMEK ZORUNDAYIM”
Hem bizim genel merkezimizin hem de Genel-İş’in genel merkezinin bu konularla ilgili çözüm isteği güçlü. Ve onlar mutlaka ki bu konuda teşvik ederler. Ben belediyenin bütçesini makul ve kabul edilebilir ödemelerle yönetmek zorundayım. Aksi takdirde ödemeleri yapamadığımızda ne gibi sorunlar yaşandığını herkes biliyor. İzmir'in de planladığımız yatırımlar var, onlardan da vazgeçmek istemiyoruz. Mutlaka bir şekilde çözeceğiz. Ama çalışanlarımızın emeklerinin karşılığını, onların da içine sinecek şekilde ödemek bizim için çok önemli. Diğer taraftan da da belediyemizin hizmetlerini artırarak devam ettirelim diye bildiğimiz bütün maharetlerimizi ortaya koymamız lazım. Bir şekilde bunların hepsini başarmak zorundayız
“ÜLKENİN DİĞER KURUMLARINA VE ÇALIŞANLARINA BAKSINLAR”
Sendikayla şu anda görüşmeler devam ettiği için ayrıca ‘görüşelim’ demeye gerek yok çünkü zaten sağ olsunlar geldiler, oturduk konuşuyoruz. Ama biraz daha belediyenin bütçesinin kapasitesini düşünmelerini bekliyorum kendilerinden. Bunu kendilerine defalarca söyledim. Tek taraflı düşünmemeleri gerekiyor. Bu, aslında tüm emekçi arkadaşlarımıza da bir çağrım olsun. Bu hepimizin kurumu. İzmir'e ait bir kurumdan bahsediyoruz belediye derken. Bir patron şirketinden bahsetmiyoruz. Çalışanlarımız evlerine bu kurumdan ekmek götürüyorlar. Gelirleri bu kurumdan sağlanıyor. Neticede kurumun ayakta kalması, sağlıklı işlemesi sadece belediye başkanı için değil, tüm şehir ve çalışanlar için önemli. Onlardan ricam, içinde bulunduğumuz bu zorlu şatları beraber göğüsleyelim. Büyük projelerle uğraşıyoruz. 4. Faz’ı açtık. Türkiye'nin belediye eliyle yapılan en uzun tünelini hızla tamamlamaya çalışıyoruz. Şehrin dört bir yanında hastanesinden hizmet binasına, spor sahalarından rekreasyon alanlarına, kentsel dönüşüm projelerine kadar pek çok işi yürütmeye çalışıyoruz. Ancak Türkiye ekonomik olarak çok kötü durumda ve belediyelere kimse destek olmuyor, kaynak sağlamıyor. Her şeyi kendi içimizde çözmeye çalışıyoruz. Diğer belediyelere baksınlar. Ülkenin diğer kurumlarına ve çalışanlarına baksınlar. Onlarla karşılaştırdıkları zaman bizim kötü ücret vermediğimizi, aslında yeterli bir ücreti teklif ettiğimizi görecekler. Onların alım gücünün artmasını biz de isteriz. Ama bunu biraz zaman içinde yapmak daha doğru olur. Şu anki şartlarda belediye sıkıntıya girerse bu sıkıntı herkese yansıyacak. Çalışanlara da yansıyacak. O yüzden anlayışlarını bekliyoruz.”
コメント