ÖZEL RÖPORTAJ
AK Parti Dikili İlçe Başkanı Tahsin Şekerci, bölgenin zeytin ve zeytinyağı üretimindeki üstün kalitesine dikkat çekerken, markalaşma ve pazarlama konusunda yaşanan eksiklikleri vurguladı. Bergama Ticaret Odası'nın bu alanda attığı adımları desteklediğini ifade eden Şekerci, zeytin ve zeytinyağında bölgesel bir borsa oluşturulmasının önemine işaret etti. Şekerci, “Bu potansiyel ancak birlik ve kooperatifleşmeyle değerlendirilebilir. Dış etkilere kapalı bir yapı kurarak, üreticiyi koruyabiliriz,” derken, Ticaret ve meslek odalarının seçimlerine yönelik olarak da çarpıcı açıklamalar ve iddialarda bulundu. Meslek odalarına siyasetin karışmaması gerektiğinin altını çizen Şekerci, “Meslek ve ticaret odaları seçimlerine siyasetçilerin müdahale etmemesi gerekir. Ancak ne yazık ki siyasiler bu sürece müdahil oluyor. Örneğin, Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Bergama Ticaret Odası seçimlerine müdahale etti. Bu tür müdahaleler olmamalı. Bizim siyasetçiler olarak bu alana karışmamamız, yalnızca odaların projelerine destek olmamız odaların önünü açmamız gerekiyor” dedi.
Bergama Ticaret Odası, Dikili, Kınık ve Bergama'ya yönelik faaliyetler yürütüyor. Dikili, zeytin ve zeytinyağı üretiminde kalite açısından öne çıkan bir bölge Geçtiğimiz günlerde Bergama Ticaret Odası, İzmir Ticaret Borsası ve Bergama Belediyesi iş birliğiyle 2024-2025 Zeytin ve Zeytinyağı Sezon Açılış Töreni düzenlendi. Bu etkinlikte bölgenin potansiyeline dikkat çekildi. Siz, Bergama Ticaret Odası'nın bu alandaki faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
“Bölgemizin Zeytinyağı, Akhisar’dan kat kat üstün”
Tahsin Şekerci: Ben 2 yaşımdan 22 yaşıma kadar Akhisar'da büyümüş bir kardeşinizim. Neden hemen direkt o konuya girdim? Çünkü bu bölgede zeytin ve zeytinyağının borsasını ve piyasasını oluşturan Akhisar'dır. Ama Akhisar bunu yaparken, Akhisar markasını kullanır; fakat üründe Güneydoğu Anadolu'dan bile ürün getirir, ancak kendi markasıyla, patentiyle oluşturduğu borsasıyla bunu pazarlar. Bu, Akhisar'ın mahareti, marifeti diyelim .Dikili, Çandarlı ve Bergama bölgelerimizin zeytini ve zeytinyağı, bu bölgelerde üretilen zeytinyağından kat be kat daha kaliteli.
Aromatik ve tad olarak, ayrıca asit değerinin düşük olmasıyla bu bölgedeki zeytin ve zeytinyağı, o "Paçal" dediğimiz piyasadan daha üst seviyede. Peki, burada bizim sıkıntımız ne? Tabi burada belediyeler yine ön plana çıkıyor ama bu ürünlerin pazarlanmasında bir sıkıntı var. Belediyeler ve Ticaret Odalarıyla işbirliği yaparak, bu bölgenin kaliteli ürünlerinin dışarıdan gelen ürünlerle karışmadığı, sadece bölgeye ait ürünlerin pazarlandığı bir borsa oluşturulması gerekiyor.
Bununla birlikte, kaliteli zeytin ve zeytinyağının tescillenerek pazarlanmasına öncülük edilmeliydi. Ancak bu konuda yeterli bir adım atılmadı ve bir araya gelinemedi. Bergama Ticaret Odası bu anlamda bir çalışma başlattı. Bergama Ticaret Odası Başkanı Lütfi Kolat, girişimci bir insan ve bu konuda bir şeyler yapma gayretinde. İnşallah başarılı olur.
Bergama ve Dikili için ortak bir isim bulunabilir ya da bu bölgenin zeytinlerini pazarlamak amacıyla bir alan oluşturulabilir. Burada, toptan alımların yapıldığı ve aynı zamanda ürünlerin pazarlanacağı bir sistem mutlaka kurulmalı. Ancak bu süreç, dış tekliflere kapalı, bir birlik ve beraberlik içinde hareket edecek bir ekip tarafından yönetilmelidir. Kooperatifleşmek, hem üreticiye kazanç sağlayabilmek hem de ürünlerin daha iyi pazarlanmasını sağlamak için önemlidir. Bu işin başarılı olabilmesi için her yöreden ve her bölgeden insanların bir araya gelmesi gerekiyor. Bu sadece zeytin için değil, pamuk, bamya gibi diğer tarımsal ürünler için de geçerli.
Ama gördüğümüz kadarıyla, böyle bir çalışma yıllardır yapılmamış. Bu şekilde yola çıkıldığında, dışarıya kapalılık en önemli unsur olmalı. X firması, Y firması ya da gelip kooperatifleşme oluşturulduğunda, sizi satın almamalıdır; o zaman marka değerini oluşturursunuz. Yani bir yağ firması gelip "Ben şu kadar milyon TL alırım" dediğinde, "Boş verelim kooperatifleşmeyi, biz zaten malımıza pazar bulduk" denmemeli. Bu, aslında süt ürünleri için de geçerli bir durum. Vakti zamanında köylerimize süt toplama tankları koyarak, benzer bir sistem oluşturabilmek için bir adım atılmıştı.
Bergama Ticaret Odası'nın faaliyetlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tahsin Şekerci: Bergama Ticaret Odası Başkanı Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Kolat Bey’in çalışmalarını başarılı buluyorum. Özellikle OSB'lere öncülük yapma konusunda ve diğer çalışmalarını görmekteyiz. Ancak bir diğer önemli konu da şu ki, oda seçimlerine siyaset karışmamalı.
Odaların seçimlerine siyaset mi karışıyor?
Tahsin Şekerci: Odalara siyaset karışmamalı ve bu durum var. Neden var? Bugün Bergama Ticaret Odası'nın seçimlerinde Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, tek tek insanları arayarak kendi ekibinin oraya yerleşebilmesi orada bulunabilmesi için harıl harıl çalıştı.
Bunlar meslek odaları. Burada inşaat sektörü, tekstil sektörü ve tarım sektörü gibi birçok sektörden temsilciler var. Bu temsilciler, sektörel temsilciler ve kendi sektörlerinin içerisindeki uzmanlar, alt üreticiler tarafından değerlendirilir ve temsil edilir. Burada siyaset olmaz, sektör olur. Ama Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz, Bergama Ticaret Odası seçimlerinde istediği insanların olması için bu şekilde bir çaba gösterdi. Bunu, Lütfi Bey’in Adil Kırgöz ile ortak çalıştığı gibi bir anlamda söylemiyorum. Sadece siyasilerin bu işe karışmaması gerektiğini belirtiyorum.
Bakın, bu ilçemizde de esnaf odamız, ziraat odamız ve birçok odamız ya da STK’larımız var. Oda seçimlerini gözlemlediğinizde, bir bakıyorsunuz kutuplaşmalar, siyasi bakış açıları, "Benim ekibim olsun" veya "Benim dediğim olsun" gibi bir çabanın içerisine giriliyor. Biz bunun en belirgin örneğini Dikili Ziraat Odası seçimlerinde yaşadık.
Belediye başkanı, ziraat odasında oy kullanacak delegelere kendi istediği kişinin ziraat odası başkanı olabilmesi için, bir önceki dönem ziraat odası başkanımızı da sevdiğimiz bir kardeşimizdir, "Ya sen buraya oy ver, ben senin kızını işe alacağım" diyor. Yani bu kadar olmaz. Bırakın, ziraat odası başkanını ziraatçiler seçsin. Hiçbir oda seçimlerine biz müdahil olmadık. Durum böyle olunca, baktık ki Dikili Belediye Başkanı Adil Kırgöz ziraat odası seçimlerinde böyle bir hamle yapıyor, biz de gittik kendi hamlemizi yaptık. Destek verdiğimiz kardeşimiz seçimi kazandı. Bizim destek verdiğimiz kardeşimizin siyasi görüşü olarak bizimle hiçbir alakası yok.
Aslında şunu söylemeye çalışıyorum: Karışmamak lazım bu işlere. Siyaseti siyasetçiler yapsın. Biz siyaset yapalım. Bizim gücümüz yetiyorsa, odalarımızın isteklerini yerine getirelim. Onların projelerinin önünü açalım. Biz siyasetçiler olarak odalarımızın projelerinin önünü açmak için hizmet edelim.
Ziraat odası başkanı çiftçinin sorunlarını belediye başkanına ya da bizlere getirdiğinde, bizler onların isteklerini yerine getirmeye çalışalım. Bugün Madra Barajı sulama kanalında bir takım çatlaklar var veya su kayıpları olduğu için geldiler, büyüklerimize ilettik ve takipçisi oluyoruz. Elimizden gelen her şeyi yapıyoruz. Belediye başkanı da aynısını yapsın, hizmet edeceği yerde hizmetini etsin ama bırakın, ziraat odası başkanını ziraatçiler seçsin. Ticaret odasındaki meslek dallarını, o meslekte iştigal eden şirket temsilcileri gidip oyunu kullanarak belirlesin, sen oraya karışma. Peki, siz siyasetçi olarak oraya karıştınız, 3 temsilci sizden oldu, 5 temsilci benden oldu diyelim. Bu sefer o odanın içinde X partinin, Y partinin siyasi adamları olmuş oluyor. Bunlardan uzak durmamız lazım. Uzak durmalıyız ki, meslek odalarının gerçekten bir mesleki alt tabanı ve karşılığı olmuş olsun. Öbür türlü siyasetçi buna karışırsa, meslek odalarının alt tabanını siyasilerden oluşturmuş oluyorsun.”
İş dünyası çevreleri tarafından Dikili’de bir ticaret odası kurulması gerektiği sıkça dile getiriliyor. Dikili’de ayrıca vergi dairesi de vatandaşın hizmetine açıldı. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
"Dikili’nin kendi Ticaret Odası, ilçemiz için daha verimli olacağını düşünüyorum."
Tahsin Şekerci: Evet, Dikili Vergi Dairesi açıldı. Bildiğiniz gibi, ticaret odaları artık her ilçede değil, bölgesel hizmet veriyor. Belki doğru olan da bu ama bu sefer de temsiliyet de, ilçe kendi iç dinamizmini görmek istiyor; böyle bir beklenti var. Tabii bu konuyu da büyüklerimizle değerlendiriyoruz. Bence, Dikili Ticaret Odası, Dikili’nin olmazsa olmazı çünkü şirket sayısına baktığınızda burada da oldukça yüksek bir şirket sayısı var. Daha önce Dikili’de Bergama Ticaret Odası'nın temsilciliği vardı, fakat sonra kapandı. Dikili’nin kendi tüccarlarından ve şirketlerinden oluşan bir ticaret odasının ilçemize daha verimli olacağını düşünüyorum.
Comments