
ÖZEL HABER
Fidecilik sektöründe öne çıkan isimlerinden biri olan Ayşe Yurdaş, Tuna Fide’nin başarısının ardındaki azim ve yenilikçi yaklaşımıyla dikkat çekiyor. 33 dönümlük kapalı alanla başladığı yolculuğunda kısa sürede bölgenin en büyük fide üretim kapasitesine ulaşan Yurdaş, yeni yatırımlarla birlikte 2025 yılı hedeflerini büyüttü.
Ancak, sektörün karşılaştığı zorlukları ve çiftçinin artan maliyet baskısını da gündeme getirerek daha fazla destek çağrısında bulundu. Yurdaş ile başarı öyküsünü, sektöre dair sorunları ve çözüm önerilerini konuştuk.
Sebze fidesi üretiminde Marmara ve Ege bölgesinin en büyük üretim kapasitelerinden birine sahip olan Tuna Fide’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Yurdaş, işletmesinin 10 yıllık sektörel birikimini 3 yıldır aktif bir şekilde yönetiyor. Dikili Esentepe’de 33 dönümlük kapalı alanda faaliyet gösteren işletme, 2024 yılında 65 milyon fide üretim kapasitesine ulaştı. Yeni bir yatırım kararı alan Yurdaş, Dikili Kabakum’da kiraladıkları 22 dönümlük kapalı alanda da üretime başlayarak toplamda 55 dönümle sektördeki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Yurdaş, “Yeni alanımızla birlikte bu yılki hedefimiz 100 milyon fide üretmek,” diyerek büyüme stratejilerini vurguladı.
“Fidelerimize Bebek Gibi Bakıyoruz”
Sebze fidesi üretiminin hassasiyet gerektirdiğine dikkat çeken Yurdaş, sürecin zorluklarını şu sözlerle aktardı:
“Fidecilik çok meşakkatli bir iş. Bir canlıyla ilgileniyorsunuz ve fideler çok hassas. Hava sıcaklığı, nem gibi faktörler fidelerin büyümesini doğrudan etkiliyor. Bu yüzden fidelerimize bebek gibi bakıyoruz. Belli bir sıcaklık, nem ve sulama dengesi sağlamak çok önemli.”
Tuna Fide bünyesinde 3 ziraat mühendisi, 2 tekniker ve alanında uzman 21 kişilik bir ekip çalışıyor. Üretim, kalite ve süreklilik konularında titiz bir yönetim sergileyen Yurdaş, sektörel deneyimini her geçen gün geliştirdiğini belirtti.
“Hayata Yeniden Başladım”
Sebze fidesi üretiminde Marmara ve Ege bölgelerinin en büyük üretim kapasitelerinden birine sahip olan Tuna Fide’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ayşe Yurdaş, sektördeki hikâyesinin zorlu bir süreçle başladığını ifade ederek şunları söyledi:
“20 yıl boyunca ev hanımıydım. İşletme fakültesi mezunu olmama rağmen eşim çalışmama izin vermedi. Eski eşimin başıma gelen talihsiz olayından sonra işlerin başına geçmek durumunda kaldım. Borçlar ve konkordato süreciyle mücadele ettim, çok savaşlar verdim. Ancak bu süreci atlattım. Yeniden başlayarak oğlumun adını taşıyan yeni bir şirket kurdum.”
Şu an tamamıyla yurtiçine çalıştıklarını ifade eden Yurdaş, gelecek hedeflerini şu sözlerle açıkladı: “Büyük oğlumla hedeflerimiz var. İleride yaş sebze meyve olur, kurutulmuş sebze meyve olur, ihracatı hedefliyoruz.
“Jeotermal Enerji Kullanımı Şart”
Yurdaş, işletme maliyetlerinde karşılaştıkları en büyük zorluklardan birinin ısıtma olduğunu belirtti:
“Seralarımızda kömürle ısıtma yapıyoruz ve bu çok maliyetli. Dikili, jeotermal enerji kaynaklarına sahip bir bölge olmasına rağmen bu konuda gerekli yatırımlar yapılmamış. Jeotermal enerji kullanabilseydik hem bizim maliyetlerimiz düşerdi hem de çiftçimize daha uygun fiyatlarla fide sağlayabilirdik. Bu da tarımsal ürünlerin tüketiciye daha uygun fiyatlarla sunulmasını sağlar. Yetkililerin bu konuya önem vermesini istiyoruz.”
“Çiftçi Ne Ekeceği Konusunda Kararsız.”
Ayşe Yurdaş, fidecilik sektöründeki sorunların çiftçilerin yaşadığı zorluklarla doğrudan bağlantılı olduğunu vurgulayarak şunları ekledi:
“Bu yıl çiftçi için çok zor bir yıl oldu. Domates, buğday, pamuk gibi ürünler yeterince para etmedi. Domates üreticisi, ürünlerini traktörlerle yerlere döktü. Ürün fiyatları çok düşükken maliyetler sürekli artıyor. Çiftçi bizden daha uygun fide fiyatları talep ediyor, ama biz de bir yere kadar dayanabiliyoruz.”
Yurdaş, bölgede mısır ekiminin yasaklanması, pamuk ve buğdayın para etmemesi gibi nedenlerle çiftçilerin ne ekeceği konusunda kararsız kaldığını belirterek, “Geçtiğimiz yıllarda domates para etmezse biber para ederdi. Bu sene maalesef hiçbir ürün para etmedi. Çiftçimiz bu sene çok zorluk yaşıyor” dedi.
Tuna Fidecilik Üretim Müdürü Ömür Mercan :“Bizi Diğerlerinden Farklı Kılan, Kazan-Kazan Politikamız”

Domates ağırlıklı üretim yapan diğer fide işletmelerinin aksine, Tuna Fidecilik’in üretiminin %60-70’ini biber fideleri oluşturuyor. Bu fark, firmanın sanayi kuruluşları ve turşu fabrikalarıyla geliştirdiği özel işbirlikleriyle daha da anlam kazanıyor.
Ömür Mercan, Tuna Fidecilik’i diğerlerinden ayıran temel özelliği şöyle açıklıyor:
“Diğer fide işletmelerinin yazlık üretimlerinin %60-70’i domates üzerine. Bizim üretimimizde ise tam tersi; %60-70 oranında biber üretimi yapıyoruz. Kalan kısmı domates, kavun, karpuz, patlıcandır. Biz turşucuya, direkt çiftçiye, salçacıya ve dondurulmuş gıdaya hizmet veriyoruz. Bölgede söz sahibi olan turşu fabrikalarının hemen hemen hepsinin fide üretimlerini biz yapıyoruz. Ürettiğimiz fideyi komisyonculara gönderip, komisyoncular aracılığıyla fabrikaların mal tedarikini de sağlıyoruz. Bu organizasyonumuzdan dolayı diğerlerinden bir adım öndeyiz.
Komisyoncuları fabrikalarla yan yana getiriyoruz. Fide üretimini biz yapıyoruz, komisyoncular üzerinden fabrikalara ulaştırıyoruz. Sözleşmeleri organize ediyor, garantör fabrikacıyı görüp komisyoncudan fabrikanın çekini alarak tahsilatımızı yapıyoruz. Bir nevi kazan-kazan politikamızı 3 ayrı ayakta topluyoruz: fide, tarla ve üretilmiş ürün ayağında. Hem fideci hem üretici hem de fabrikacı bu sistemimizle kazançlı çıkmış oluyor” dedi.
“Sözleşmeli Tarımda da Varız”
Tuna Fidecilik, sözleşmeli tarım projelerinde de aktif bir rol üstleniyor. Mercan, Sultan Salça gibi büyük firmalarla olan işbirliklerini şu sözlerle ifade ediyor:
“Mesela Sultan Salça, çiftçisiyle direkt sözleşme yapıyor. Fidesinin siparişini bize veriyor. Fidesinin üretimini biz yapıyoruz. Sözleşme yaptığı çiftçi gelip fidesini bizden teslim alıyor.”
“Bölgenin En Büyük Fabrikalarıyla Çalışıyoruz”
Tuna Fidecilik Üretim Müdürü Ömür Mercan, firmanın sektördeki başarısının temelini, bölgenin en büyük gıda fabrikalarıyla kurdukları güçlü işbirliklerine dayandırıyor.
Mercan, üretim kapasiteleri ve organizasyon yetenekleri sayesinde sektörün lider firmalarıyla çalıştıklarını belirterek şunları söyledi:
“Sultan Salça, RNK Gıda, Zer Gıda ve Assan Gıda gibi bölgenin en büyük fabrikalarıyla birlikte çalışıyoruz.”
Süs Bitkileri Üretiminde Yeni Hedefler
Tuna Fidecilik, fide üretiminde çeşitliliği artırarak boşluk dönemlerini değerlendirme hedefinde. Mercan, süs bitkileri üretimiyle ilgili şu bilgileri paylaşıyor:
“Hercai menekşe ve çuha çiçeği gibi süs bitkilerinin fide üretimini 2-3 yıldır deniyoruz. Büyükşehir belediyeleriyle anlaşmalar yapabilirsek, bu alanda büyük fırsatlar var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi her yıl 10 milyon hercai menekşe satın alıyor. Biz, aynı fideleri çok daha düşük maliyetle üretip pazarlayabiliriz.”
Comments