top of page

Emine Sönmezer: “Bebeklerim evladım gibi... Onları hayata döndürmeden rahat edemiyorum!”

  • Brifing Online
  • 3 gün önce
  • 2 dakikada okunur
Emine Sönmezer: “Bebeklerim evladım gibi... Onları hayata döndürmeden rahat edemiyorum!”
Özel Video Haber
İzmir'de başlayan bir hobi, bugün Bergama’nın Atmaca Mahallesi’nde 2000’in üzerinde bebekten oluşan büyüleyici bir koleksiyona dönüştü. Gupse Bebek Dünyası'nın kurucusu Emine Sönmezer, yalnızca bebek üretmiyor; onlara hayat veriyor, her birine ayrı bir ruh, bir hikâye katıyor. “Bebeklerim benim çocuklarım gibi” diyen Sönmezer, bu eşsiz koleksiyonun kapılarını Bergama Yaşam ve İzmir Yaşam için açtı. Her biri tek ve özgün olan bu bebekler, sadece görsel bir şölen değil; aynı zamanda geçmişin, emeğin, sevginin ve toplumsal paylaşımın da simgesi…

İzmir’de küçük bir hobi olarak başlayan yolculuk, bugün Bergama’da 142 yıllık tarihi bir evin içinde 7 odaya yayılan dev bir koleksiyona dönüştü. Gupse Bebek Dünyası'nın kurucusu Emine Sönmezer, 27 yıldır bebeklerle yaşayan ve onları adeta “evladı gibi” sahiplenen bir isim.


Emine Sönmezer’in hikâyesi aslında aile köklerine uzanıyor. “Annem bez bebek yapardı, babam marangozdu, oyuncak arabalar yapardı. Sanırım bu sevgi genetik,” diyen Sönmezer, ilk bebeklerini evinde hobi olarak üretmiş. Ancak zamanla bu tutku büyümüş, İzmir’deki atölyesine taşınmış ve nihayet eşi Emin Sönmezer’in memleketi olan Bergama’da, Atmaca Mahallesi’nde bir bebek müzesine dönüşmüş.

Gupse adını Çerkez kültüründen alan bebekler, "kalbim, canım" anlamını taşıyor. Sönmezer bu ismi şöyle açıklıyor: “Bu bebeklere kalbimi verdim, canımı koydum. Hepsinin adı Gupse. Her biri ruhumu taşıyor.”


2000’den Fazla Bebek, 2000’den Fazla Hikâye

Sönmezer’in koleksiyonunda 2000’in üzerinde bebek var ve her biri eşsiz. Hepsinin kıyafeti, yüz ifadesine göre özenle seçiliyor ve sadece bir adet üretiliyor. Bebeklerin çoğu bit pazarından toplanmış, oldukça kötü durumdayken hayata döndürülmüş. “Bit pazarına gitmezsem huzursuz oluyorum,” diyor. Bebekleri dezenfekte ettikten sonra, kayıp parçalarını tamamlayıp yüz ifadelerine göre kıyafetler tasarlıyor.


Bazı bebeklerde tanınmış simaların izlerini taşıyor. Türkan Şoray’a özel yapılan bebek, Emel Sayın için özel yapılan bebek, geçmişe saygı ve nostaljiyle birleşiyor.


"Bir Tanesi Kaybolsa Hemen Anlarım"

Emine Sönmezer, bebeklerinin yerini ezbere biliyor: “Torunum yerini değiştirse bile hemen fark ederim. Onlar benim çocuklarım gibi.” Tasarımlarını yaparken zaman zaman yemek yemeyi bile unuttuğunu belirten Sönmezer, “Kalpleri varmış gibi hissediyorum, çünkü onları mutlu etmek istiyorum” diyor.


Satmıyor, Paylaşıyor

Bugüne kadar hiçbir bebeğini satmamış. Ticari amaç gütmediğini vurgulayan Sönmezer, “Ama çok sayıda hediye verdim,” diyerek toplumsal dayanışmaya önem verdiğini de vurguluyor. MTK’dan ve komşularından gelen artık kumaşlarla çalışıyor, geri dönüşüme büyük önem veriyor.


Bir Sosyal Proje Talebi: “Atmaca Mahallesi’ne bir kumbara”

Gupse Bebek Dünyası yalnızca bir koleksiyon değil, sosyal faydaya da hizmet ediyor. Sönmezer, Atmaca Mahallesi’ndeki çocuklara oyuncak ve kıyafet alınması için yetkililerden tek bir ricada bulunuyor:

“Bu müzeyi nereye kurarsam, oradaki çocuklarla paylaşmak istiyordum. Şimdi nasip burası oldu. Buraya bir kumbara koyulsun istiyorum, oraya bırakılanlarla çocuklara kıyafet, oyuncak alınsın. Bu benim hayalim.”


Bebeklerin Hikâyeleri Kitaba Dönüşüyor

Sönmezer aynı zamanda “Bebeklerimin İkinci Hayatı” isimli bir kitap üzerinde çalışıyor. Kitap tamamlandığında, her bir bebeğin kurtarılma hikâyesi, tasarım süreci ve geçmişe dair bir iz olarak okuyucuyla buluşacak.

Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
bottom of page