HES Mimarlık Kurucuları Hamit Öztürk ve Ece Tarakçıoğlu:“Mekânlar Sadece Taş ve Tuğla Değil; İçlerinde Biriktirdikleri Hayatlar ve Hikâyeler Var.”
- Brifing Online
- 2 Ara 2024
- 4 dakikada okunur

ÖZEL HABER
Dikili’de mimari projelere yeni bir soluk getiren HES Mimarlık’ın kurucuları Hamit Öztürk ve Ece Tarakçıoğlu, sektöre yenilikçi yaklaşımlarıyla dikkat çekiyor. Çocukluk hayalini gerçekleştiren Hamit Öztürk, günümüz mimarisinde bireyselleşmenin ön planda olduğunu ve müşterilerin kişiselleştirilmiş yaşam alanları talep ettiğini belirtiyor.
Ece Tarakçıoğlu ise iç mimarlığın yalnızca estetik bir uğraş olmadığını, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk taşıdığını vurguluyor. Tarakçıoğlu, “Sanat toplum içindir. Bir mekân sadece dört duvar değildir; içinde yaşayan insanların hikâyesini barındırır” diyor.
Mimarlık: Çocukluk Hayalimdi.
Dikili’nin Deliktaş köyünde doğup büyüyen Hamit Öztürk, lise eğitimini İzmir Selçuk’ta yatılı olarak Anadolu Meslek Lisesi’nde uçak gövde motor teknisyenliği bölümünde tamamladı. Ancak, bu mesleğin yaşam koşullarına uygun olmadığını fark edince, çocukluk hayali olan mimarlık alanına yöneldi.
“Çocukluğumda sürekli legolarla ve maketlerle uğraşırdım. Annem kızardı ama bu benim hayalimi şekillendiren önemli bir detaydı,” diyen Öztürk, İskenderun Teknik Üniversitesi’nde başladığı mimarlık eğitimini Balıkesir Üniversitesi’ne yatay geçiş yaparak tamamladı. 2024 yılının Mayıs ayında mezun olduktan sonra Dikili’de mesleğinin staj ve meslek eğitim süreçlerini Tunç Yapı Mimarlık’ta tamamlayan Öztürk, 2024 Kasım ayında nişanlısı iç mimar Ece Tarakçıoğlu ile birlikte HES Mimarlık’ı kurdu.
“Hayalleri Gerçekleştiriyoruz”
Mimarlığın yalnızca teknik bir iş olmadığını, aynı zamanda sanatsal bir boyutu olduğunu vurgulayan Hamit Öztürk, müşteri odaklı bir yaklaşımla çalıştıklarını belirtti.
“Müşterilerimiz bize hayallerini anlatıyor, biz de teknik bilgi ve sanatsal bakış açımızla bu hayalleri gerçeğe dönüştürüyoruz. Danışmanlıktan inşaat ruhsatına, proje tasarımından anahtar teslimine kadar tüm süreçleri yönetiyoruz.”
HES Mimarlık, yalnızca bireysel müşterilere değil, müteahhitlere de A’dan Z’ye hizmet veriyor. Öztürk, müşterilerin bürokratik süreçlerle muhatap olmadan hayallerine odaklanmalarını sağladıklarını ve tüm resmi işlemleri vekaletle yürüttüklerini ifade etti.
Dikili’nin Yapı Stoğu ve Geleceği
Pandemi döneminde Dikili’nin nüfusunun hızla arttığına dikkat çeken Hamit Öztürk, bu durumun ilçenin yapı stoğu ve altyapısı üzerinde ciddi baskı oluşturduğunu söyledi.
“2019’da 17-18 bin olan merkez nüfus, bugün 38-39 bine ulaştı. Yazlık ev sahipleri artık yılın büyük bölümünü burada geçiriyor. Ancak mevcut altyapı ve yapı stoğu, bu artışı karşılamakta yetersiz kalıyor.”
Yeni imar alanlarının açılmasının ve altyapı çalışmalarının hızlandırılmasının önemine değinen Öztürk, bu süreçte Dikili belediyesinin bu konuda çalıştığını belirtti.
Mimari Trendler: Bireyselleşmeye Doğru
Öztürk, günümüz mimarisinde bireyselleşmenin ön plana çıktığını ve müşterilerin daha özel, kişiselleştirilmiş yaşam alanları talep ettiğini ifade etti.
“Eskiden geniş salonlar ve ayrı mutfaklar tercih edilirdi. Şimdi ise salon-mutfak birleşik alanlar, kişiselleştirilmiş odalar ve çalışma köşeleri daha fazla talep görüyor. İnsanlar apartman yaşamı yerine, kendi bahçelerinin olduğu müstakil yapıları tercih ediyor.”
Bu değişim, özellikle home office çalışma modelinin yaygınlaşmasıyla daha da hız kazandı. Öztürk, yurtdışından gelen müşterilerinin bile burada çalışmaya devam edebilecekleri özel alanlar talep ettiğini belirtti.
Sanayi ve Serbest Bölgenin Etkisi
Dikili’ye yakın bölgelerdeki Batı Anadolu Serbest Bölgesi (BASBAŞ) ve tarıma dayalı organize sanayi bölgelerinin, bölgenin ekonomik potansiyelini artıracağını söyleyen Hamit Öztürk, bu gelişmelerin nüfus artışını da beraberinde getireceğini ifade etti.
“Tıpkı İstanbul’un bir dönem iş dünyasının merkezi olması gibi, bu bölgelerdeki yatırımlar Dikili ve çevresine yeni bir nüfus akışı sağlayacak. Bu da hem konut hem de ticari yapı taleplerini artıracak.”
Geleceğe Dair Hedefler
Hamit Öztürk, HES Mimarlık olarak gelecekte daha büyük projelere imza atmayı ve Dikili’nin mimari kimliğine katkı sunmayı hedeflediklerini belirtti.
“Amacımız, hayalleri teknik ve sanatsal bir yaklaşımla gerçeğe dönüştürmek. Müşterilerimize kaliteli, estetik ve işlevsel yaşam alanları sunarak, Dikili’nin mimari değerine katkıda bulunmaya devam edeceğiz.”

Dikili’nin yetiştirdiği genç yeteneklerden biri olan Ece Tarakçıoğlu, iç mimarlık ve çevre tasarımı alanında önemli projelere imza atıyor. Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden mezun olan ve yüksek lisans çalışmalarını sürdüren Tarakçıoğlu, iç mekan restorasyonu konusundaki çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
Dikili’de büyüyen aslen Trabzonlu Ankara doğumlu olan ve ailesinin ilçedeki köklü esnaflarından olduğunu belirten Ece Tarakçıoğlu, iç mimarlığın sadece estetik değil, aynı zamanda toplumsal bir sorumluluk olduğunu vurguluyor. “Sanat toplum içindir” anlayışıyla hareket ettiğini ifade eden Tarakçıoğlu, “Bir mekan sadece dört duvar değildir, içinde yaşayan insanların hikayesini barındırır. Biz de bu hikayeyi koruyarak mekanlara yeni bir ruh katıyoruz,” diyor.


“Bir yapının geçmişi, onun kimliğidir.”
İç mekan restorasyonu alanındaki eksikliklere dikkat çeken Ece Tarakçıoğlu, Türkiye’de bu konunun yeterince ele alınmadığını söylüyor. Tarakçıoğlu, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası üzerine yaptığı tez çalışmasında bu eksiklikleri gözler önüne serdiğini belirtiyor:
“Bir yapının geçmişi, onun kimliğidir. Ancak Türkiye’de iç mekan restorasyonu, mimari restorasyon kadar ilgi görmüyor. Belgeleme ve arşivleme konusunda ciddi eksikliklerimiz var. Örneğin, İzmir Tarihi Havagazı Fabrikası’nın belli dönemleri kayıtlarda yok. Bu süreçler belgelenmeli ve gelecek nesillere aktarılmalı. Ancak iç mekan restorasyonu konusunda maalesef kaynak yetersizliği var. ”
“Müşteri Hayalleriyle Projelerimizi Şekillendiriyoruz”
HES Mimarlık’ta hem sıfırdan iç mekan tasarımı hem de mevcut mekanların yenilenmesi üzerine çalıştıklarını belirten Tarakçıoğlu, müşteri odaklı bir yaklaşım benimsediklerini ifade ediyor.
“Müşterimiz bize bir hayal veya bir problemle geliyor. Biz de bu hayalleri gerçekleştirerek, yaşanabilir, estetik ve fonksiyonel mekanlar yaratıyoruz. Müşterilerimize yaklaşık 80 soruluk bir form sunuyoruz. Bu form, onların evleriyle ilgili hayallerini detaylandırmalarını sağlıyor. Böylece tasarımlarımız tamamen kişiye özel oluyor.”
“Tadilat ve Danışmanlık Hizmeti de Sunuyoruz”
Sadece yeni projeler değil, aynı zamanda tadilat ve danışmanlık hizmetleri de verdiklerini söyleyen Tarakçıoğlu, farklı bütçelere uygun çözümler sunduklarını dile getiriyor:
“Bazen müşterilerimiz bütçelerini zorlamadan mevcut evlerini yenilemek istiyor. Biz de bu noktada devreye giriyoruz. Küçük dokunuşlarla bir evi tamamen yenileyebiliyoruz. Ayrıca, danışmanlık hizmeti de sunarak müşterilerimizin mobilya seçiminden dekorasyona kadar her adımda yanlarında oluyoruz.”
“Disiplinler Arası İş Birliği ile Başarıya Ulaşıyoruz”
HES Mimarlık’ın mimarlık ve iç mimarlık disiplinlerini bir araya getiren bir yapıda çalıştığını belirten Tarakçıoğlu, bu iş birliğinin projelere büyük katkı sağladığını ifade ediyor:
“Bir projede mimar ve iç mimarın birlikte çalışması, ortaya çıkan sonucun hem estetik hem de işlevsel olmasını sağlıyor. Biz HES Mimarlık olarak, müşterilerimizin hayallerini gerçeğe dönüştürmek için disiplinler arası bir yaklaşımla çalışıyoruz.”
Genç yaşına rağmen iç mimarlık alanında önemli projelere imza atan Ece Tarakçıoğlu, gelecekte de restorasyon ve iç mekan tasarımı alanında Türkiye’ye değer katmayı hedefliyor. "Geçmişin izlerini koruyarak geleceğin yaşam alanlarını yaratmak benim en büyük tutkum," diyen Tarakçıoğlu, iç mimarlığın sadece bir meslek değil, aynı zamanda bir yaşam felsefesi olduğunu vurguluyor.
Comentários