Mahmut Atilla Kaya, İZSU’yu Hedef Aldı: “Kayıp Su Oranlarını Gizliyorlar!”
- Brifing Online
- 4 Ağu
- 2 dakikada okunur

AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU’nun su yönetimi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Kaya, İzmir’de içme suyu konusunda asıl meselenin kaynakların azalması değil, üretilen suyun musluklara ulaşamadan kaybolması olduğunu vurguladı. Bazı bölgelerde kayıp oranlarını gizlediğini ileri süren Kaya "Daha çarpıcı olan ise İZSU'nun bu oranları gizlemeye başlamasıdır." dedi.
İzmir’de içme suyu meselesi gündemdeki yerini koruyor. Son olarak AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya, İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İZSU’nun su yönetimini sert sözlerle eleştirdi.
İzmir’in en büyük sorunu suyun kaynağı değil, üretilen suyun musluklara ulaşamaması olduğunu dile getiren Kaya, İZSU’nun 2021 yılı verilerine atıfla İzmir genelindeki kayıp-kaçak oranının yüzde 31,52 olduğunu belirtti. Kaya, İZSU’nun son yıllarda yalnızca merkez ilçeleri esas alarak genel oranı yapay biçimde yüzde 26,77’ye düşürülmüş gibi gösterdiğini iddia etti.
Kaya'nın açıklaması şu şekilde:
İzmir'de sorun suyun kaynağı değil, suyun yönetimidir!
İzmir'de içme suyu konusunda konuşulması gereken asıl mesele, kaynakların azalması ya da yetmemesi değildir. En ciddi sorun, üretilen suyun ne kadarının gerçekten halkın musluğuna ulaştığıdır.
İZSU'nun 2021 yılı verilerine göre İzmir genelindeki kayıp-kaçak oranı %31,52'dir.
Bu, her 3 bardak sudan 1'inin musluğa ulaşamadan toprağa karıştığı anlamına gelir.
Bazı ilçelerde ise tablo çok daha vahim!
• Kınık: %55,00
• Bergama: %48,00
• Seferihisar: %43,58
• Kiraz: %40,59
Yani bazı bölgelerde, üretilen suyun neredeyse yarısı kaybolmaktadır.
Daha çarpıcı olan ise İZSU'nun bu oranları gizlemeye başlamasıdır.
2021 sonrası faaliyet raporlarında yalnızca merkezdeki 11 ilçe esas alınmakta, böylece şehir genelindeki kayıp-kaçak oranı yapay biçimde %26,77'ye "düşürülmüş" gibi gösterilmektedir. Kırsal ilçeler ise yok sayılmaktadır.
Ancak 2023 yılı Sayıştay Raporu bu örtbası ortaya çıkarmıştır.
İZSU'nun kamuoyuyla paylaşmadığı 2022 yılı verileri, durumun gizlendiğini ve gerçeğin çok daha kötü olduğunu belgeliyor.
Bu sadece teknik bir sorun değildir.
• Barajlar inşa ediliyor, kuyular kazılıyor, pompalar çalıştırılıyor. Ancak milyarlarca liralık yatırımlarla üretilen içme suyu, daha musluğa ulaşamadan sistem içinde kayboluyor.
• Son 5 yılda, tam 6 milyar 135 milyon TL'lik içme suyu, İZSU'nun şebekesindeki kayıplar nedeniyle heba oldu.
İklim krizi derinleşirken, suyun stratejik bir değere dönüştüğü bir dönemde bu durum yalnızca bir yönetim zafiyeti değil, aynı zamanda büyük bir kamu kaynağı israfıdır.
Tüm bu gerçeklere rağmen, İzmir'de hâlâ "dirençli kent" masalları anlatılıyor. Kayıp-kaçak sorununu gündeme getirenler ya susturuluyor ya da "siyaset yapıyor" diye yaftalanıyor.
Ancak rakamlar çok net.
• İstanbul'da kayıp-kaçak oranı %18,63 olarak görülmektedir.
• Bursa'da %19 olarak tespit edilmiştir.
İzmir ise hâlâ %30'un üzerinde ve bazı ilçelerde %50'yi aşan oranlarla Türkiye'nin en yüksek su kaybı yaşayan şehirlerinden biri konumundadır.
Bu haliyle İzmir'in su yönetimi ne dirençlidir, ne de sürdürülebilirdir.
Çünkü sorun suyun kaynağında değil, su yönetimindedir.














































Yorumlar