top of page

Sendika'dan Cemil Tugay'a yanıt: “Kamuoyuna Soracaksanız, Bürokratların Maaşını da Dahil Edin”

  • Brifing Online
  • 1 Haz
  • 3 dakikada okunur
Sendika'dan Cemil Tugay'a yanıt: “Kamuoyuna Soracaksanız, Bürokratların Maaşını da Dahil Edin”
İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin şirketlerinden İZELMAN, İZENERJİ ve Egeşehir’de toplu iş sözleşmesinde uzlaşı sağlanamaması ile başlayan grev dördüncü gününe girdi.

Şirketler örgütlü Genel-İş İzmir 1,2,3 ve 9 Nolu Şube dün tekrardan İzmir Büyükşehir Belediyesi ve SODEM-SEN bürokratları ile bir araya gelse de anlaşma sağlanamadı.


İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay dün yaptığı açıklamada, "İzmir halkı ile birlikte, işçilerimiz ve emekçilerimiz ile birlikte baskı ve tehditlere boyun eğmeyeceğim, tutabileceğim sözleri vereceğim, sorumsuzluk yapmayacağım. Eğer uzlaşmaz tutum devam edecek olursa, Sendika Yetkilileri tarafından gönderilen tüm teklifleri İzmir Halkının onayına sunacağım. Sendika yetkililerinin makullük sınırlarını aşan yaklaşımlarına karşı halkımızın ve işçimizin sağduyusuna güveniyorum" ifadelerini kullanmıştı.


DİSK/Genel-İş İzmir 2 No’lu Şube Başkanı Ercan Gül, Başkan Tugay'ın açıklamalarına tepki göstererek, grev için sokağa çıkan emekçilere, “Her dakika başka bir linç girişimi ile karşı karşıya kalıyoruz. Biz masayı dağıtmayalım derken bizi masadan uzaklaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bizi İzmir halkı ile karşı karşıya bırakıyorlar. Yarınlarda can güvenliğimiz kalmayacak. Herkes bizim maaşımızı tartışıyor. Kamuoyunda oylama yapacakmış, vatandaşın vicdanına bırakacakmış. Biz varız! Bürokratların maaşını da soralım. Biz rakamlarımızı açıklarken net bankamatik açıklıyoruz, onlar brüt açıklıyor. Bizim maaşlarımızı bizim gibi açıklayın halka öyle sorun. Biz greve çıkmamak için çok direndik. Hakkım varsa greve çıkmayın diye siyaset yapanlar oldu. Görüşme sonrası peş peşe açıklama yapılıyor. İstanbul’daki duruma işaret ediliyor. Biz, herkesten önce il binasına çağrı yapan örgütüz. Biz demokrasi mücadelesini vermeye devam edeceğiz. Ama kimse de bizden şu anda taleplerimizde geri adım atmamızı beklemesinler. Çünkü geri adım atmayacağız. Sabah saat dokuzsa günaydın mesajı gibi sosyal medya paylaşımı yapılıyor, bazı kalemden vazgeçilmemiz isteniyor. Bilmiyorlar, biz bu maddeleri kazanırken verdiğimiz mücadeleyi bilmiyorlar. Yorulmak, yılmak yok. Bu sokaklar bizim. Sonuç çıkmazsa haklarımızı kullanmaya devam edeceğiz. Ya onlar pes edecek ya biz ama biz pes etmeyeceğiz” dedi.


Genel-İş İzmir 1,2,3 ve 9 Nolu Şubelerden ortak açıklama:


Emeği gör, işçiyi yargılama!


İZENERJİ, İZELMAN ve Ege Şehir emekçileri susmuyor: hakkımızı koruyoruz!


Güvenceli çalışma bir lütuf değil, insan onuruna yaraşır bir yaşamın temel hakkıdır. Ancak bugün Türkiye’de


hiçbir işçinin geleceği güvende değil. Hayatın tüm yükü sırtımıza yüklenmişken, mücadelemizi birbirimize değil; bizi bu hale getiren düzene karşı vermek zorundayız.


Bugün hedefte belediye işçileri var.


“Çalışmıyorlar”, “fazlalar” deniyor. Gerçek ise sabahın ilk ışıklarında başlayıp gecenin geç saatlerine kadar İzmir halkına hizmet eden ESHOT şoförlerinde, yolları süpüren işçide, yaşlılara bakan sağlık emekçisinde, çocuklara sarılan öğretmendedir. Bizler, pandemide, depremlerde, yangınlarda bir an bile tereddüt etmeden halkın yanında olan, İzmir’in emekçileriyiz.


Ancak bugün emeğimiz değersizleştiriliyor. İzmir Büyükşehir belediye başkanı Cemil Tugay ve yönetimi, maaşlarımızı tartışma konusu haline getiriyor. Bizi hedef gösteriyor, emekçiyi halkla karşı karşıya getirmeye çalışıyor.


“Dolarla maaş arttı” diyerek gerçek yoksulluğu örtbas etmeye çalışanlara sesleniyoruz: 2019’da 761 dolar maaş alan işçi geçinebiliyordu.


2025’te 1.406 dolar kazanan işçi, ev kirasını bile ödeyemiyor.


Çünkü gıda, kira, ulaşım ve temel ihtiyaçlar dolar bazında da katlandı!


Kağıt üstündeki artışlar soframıza yansımadı. Rakam oyunlarıyla değil, halkın gerçeğiyle konuşun!


Biz bu grevi sadece daha fazla ücret almak için değil, biz adalet istiyoruz, biz eşitlik istiyoruz, biz bu haksızlığın artık son bulmasını istiyoruz. Bu bir ücret meselesi değil; bu, emeğin onur mücadelesidir.


Çağrımızdır:


Bizi almadığımız para ile İzmir halkının önüne atmaktan vazgeçin. Biz emekçiler 80 BİN TL veya 100 BİN TL istemiyoruz. Aynı işyerinde çalıştığımız ve aynı işi yaptığımız mesai arkadaşlarımız ile aynı ücreti almak istiyoruz. Ayrıca Biz toplu sözleşmedeki haklarımızı yıllardır vermiş olduğumuz mücadele sonucunda kazandık.


Bu hakları kimse bize lütuf olarak sunmadı kimsede bir söylemle geri alacağını düşünmesin. Biz hem haklarımızı korumak hem de insanca yaşanacak için bir ücret talep ediyoruz.


Çünkü biz emekçiler kiramızı, faturalarımızı ve kredilerimizi ödemekte zorlanırken, çocuklarımıza harçlık veremiyor olmamız bizleri fazlasıyla derinden yaralıyor.


Gelin bu toplu sözleşme masasını gerçekler üzerinden kurun ve bu kaos artık bir son bulsun. Bu grevin ne belediyemize ne bizlere nede İzmir halkına faydası yok. Bu grev belediye bürokratlarının ve bizlerin atacağı


adımlar ile sonlanacakken biz adımlarımızı fazlasıyla attığımıza inanıyoruz sizlerin de olumlu adımlar atmasını istiyoruz…


Biz buradayız, geri adım atmıyoruz. Çünkü biz susarsak, İzmir susar.


Biz yoksullaşırsak, bu kent çöker.


DİSK / GENEL İŞ SENDİKASI 1,2,3,9 NOLU ŞUBE YÖNETİM KURULLARI

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page