Çevreciler Ayakta: HMS Bristol İzmir’e Gelmesin!
- Brifing Online
- 6 saat önce
- 3 dakikada okunur

Falkland Savaşı'nın simge destroyeri HMS Bristol, parçalanmak üzere Aliağa’ya geliyor. İzmir Yaşam Alanları Platformu, “Bu sadece bir gemi değil, ölüm taşıyan bir enkaz.” diye uyardı.
İngiltere Kraliyet Donanması’nın tarihi savaş gemilerinden biri olan HMS Bristol, yaklaşık 50 yıllık görev sürecinin ardından parçalanmak üzere Türkiye’ye gönderiliyor. Falkland Savaşı’nın ardından Margaret Thatcher’ın siyasi gücünü pekiştirmesinde önemli rol oynayan bu destroyer, 11 Haziran'da Portsmouth Limanı’ndan hareket etti ve 3 Temmuz 2025’te İzmir’in Aliağa ilçesine ulaşması bekleniyor.
Geminin Türkiye'deki AB onaylı geri dönüşüm tesisi olan LEYAL Gemi Söküm Şirketi tarafından parçalanacağı öğrenildi. Ancak çevreciler ve İzmir’deki yaşam savunucuları bu gelişmeden büyük endişe duyuyor. HMS Bristol, son 20 yılda İngiltere’den Türkiye’ye gönderilen 25. Kraliyet donanma gemisi olma özelliğini taşıyor.
İngiltere Kraliyet Donanması’na ait olan ve 62 yaşında emekliye ayrılan savaş gemisi HMS Bristol, 11 Haziran’da Portsmouth Limanı’ndan Türkiye’ye doğru yola çıktı.
Gemi, İzmir’in Aliağa ilçesinde en yüksek teklifi veren Leyal Gemi Söküm Şirketi’ne teslim edilecek ve kısa süre içinde parçalarına ayrılacak. Geminin 3 Temmuz’da İzmir’e yanaşması bekleniyor.
Öte yandan geminin ne kadar tehlikeli madde taşıdığı ve içeriği kamuoyuna açıklanmadı. Gemiyi satın alan şirketin yönetim kurulu başkanlığında Vasil Ayvatoğlu bulunuyor.
Şirketin geçmiş yıllarda da İngiltere’den benzer gemiler aldığı öğrenildi. BBC Türkçe’nin İngiltere Savunma Bakanlığı raporlarından derlediği bilgilere göre, 2009-2024 yılları arasında emekliye ayrılan 31 donanma gemisinin 25’i Aliağa’daki tesislerde söküldü.
İzmir’e doğru ilerleyen gemi ile ilgili İzmir Yaşam Alanları yazılı açıklama yaptı. Açıklama şu şekilde:
Margret Teatcher'ın iktidarını sağlamlaştıran Falkland Savaşı'nın destroyeri sökülmek üzere Aliağa yolunda. İngiltere Kraliyet Donanması'na ait HMS Bristol, 11 Haziran'da Portsmouth limanından Türkiye'ye doğru yola çıktı. Eğer engel olamazsak İzmir'in Aliağa ilçesinde, geminin sökümü için en yüksek teklifi veren LEYAL Gemi Söküm Şirketi'ne gelecek, orada kısa bir süre içinde parçalarına ayrılacak ve çevresine zehir saçacak. HMS Bristol, son 20 yılda İngiltere'den Türkiye'ye gönderilen 25 donanma gemisinden sadece birisi...
3 Temmuzda Aliağa ulaşması planlanan HMS Bristol, 1967'de Swan Hunter tersanesinde inşa edilmeye başladı ve 1973'te İngiliz Kraliyet Donanmasına son büyük destroyerlerinden birisi (D106) olarak katıldı. 154 mt uzunluğunda, 16.8 metre genişliğindeki gemi; 1982'de Falkland Savaşı'nda hava savunma destroyeri olarak görev yapan filo için, kritik bir lojistik destek gücü görevini üstlendi. Ikara anti-denizaltı füzeleri, 114mm Mk 8 top, Gaz türbin sistemi, 36 knot hızında motor, Sea Dart hava savunma füzelerini taşıyan geminin elektronik sistemleri 1984'de yenilendi. Soğuk Savaş Döneminde NATO tatbikatlarında aktif rol alan gemi, sonrasında Dartmouth Eğitim Filosu'nun bir parçası olarak eğitim gemisine dönüştürüldü. Gemide denizcilere; elektronik sistemler, silah yönetimi ve mühendislik eğitimleri verildi. Deniz İzcileri dahil olmak üzere çok sayıda gençlik örgütü de gemide eğitildi.
İngiliz Savunma Bakanlığı yaklaşık 50 yıllık aktif hizmetin ardından 2020 yılının sonunda geminin satışa çıkarılacağını resmen duyurdu. Hemen ardından HMS Bristol Preservation Society (Koruma Topluluğu), bir kampanya ile gemiyi müze haline dönüştürme isteminde bulundular. 2020'de change.org'da oluşturulan bir dilekçe 11.000'den fazla imzacı topladı. Ama istenen olmadı. İngiliz Donanması, gemiyi 'açık ihale yöntemiyle' satışa çıkarttı. İhalede geminin "olduğu gibi" (as it is) satılacağı belirtildi. Teklifler açıklanmadı ancak müze veya anıt gemisi olarak korunmasını isteyen grupların ilgilendiği, İngiliz tersanelerinin teklif vermediği öğrenildi. Zaten 2013'ten itibaren hiçbir Kraliyet Donanması gemisi İngiltere'de sökülmemişti.
HMS Bristol'ün Türkiye'deki AB onaylı bir geri dönüşüm tesisine, gönderilmesi kararı verildi. 1980'lerde kurulan ve 2018 yılında AB onaylı gemi geri dönüşüm tesisleri listesine giren ilk şirketlerden biri olan LEYAL Gemi Söküm Şirketi ihaleyi aldı. Zaten, İngiltere Savunma Bakanlığı'nın raporlarına göre, son 20 yılda 31 Kraliyet donanma gemisinin, 25'i Aliağa'daki söküm tesislerinde söküldü.
Bu çok tehlikeli yaralanma ve bünyesindeki zehirli maddeler nedeniyle ölüme neden olabilen sonuçlar doğuran "en tehlikeli işlerden biri" olan gemi söküm işi, en fazla bedeli ödeyene veriyor. Bedel sadece maddi olarak ölçülmüyor, zehirli atıkları ülke dışına yollamak için üste para verilen işler de olabiliyor.
Gemi sökümde Türkiye ile birlikte Bengaldeş, Hindistan ve Pakistan tercih ediliyor. İzmir Yaşam Alanları olarak biliyoruz ki "Avrupa sökümleri için mesafe nedeniyle, Türkiye öncelik taşıyor. Türkiye'yi tercih ediyorlar, çünkü Türkiye'de iş gücü maliyeti çok ucuz, çevre yasaları da ekolojiden, yaşamdan değil, sermayeden yana. Aliağa'daki 22 tesiste Avrupa'da kullanılmayan ilkel baştankara yöntemi uygulanıyor. Gemiler kıyıya yanaştırılıyor ve malzeme denizde sökülüp, karaya taşınıyor. Bu yöntemle gemilerdeki kirlilik hem denize hem de toprağa karışabiliyor. İçerdiği yüksek tehdit nedeniyle, AB'de, kullanılmayan bu yöntem, AB Gemi Geri Dönüşüm Yönetmeliğinde yasaklanmıyor.
Türkiye'nin 1994'den bu yana taraf olduğu; tehlikeli atıkların sınır ötesi taşınmasını ve bertaraf edilmesini kontrol altına almak amacıyla oluşturulan Basel Anlaşması'na göre, eski gemiler resmen "toksik atık"tır, yani canlılar için zehirli olan, istenmeyen kimyasalları barındırmaktadır. Gemilerin ithalatı devletin ilgili kurumlarının iznine bağlanmıştır. İngiltere ülke dışına geri dönüşüm için gönderdiği gemilerde tehlikeli atıkların neler olduğunu miktarlarıyla birlikte belgelediğini; söküm işini üstlenen şirketten geminin, işçi sağlığı ve güvenliği ile çevresel standartlara uyumlu olarak söküldüğüne dair "fotoğraflı kanıtlar" istediğini belirtiliyor. Ama İzmir Yaşam Alanları olarak biz bunların lafta kaldığını Aliağa'daki mevcut koşulların bunu sağlamasının mümkün olmadığını biliyoruz.
İzmir Yaşam Alanları olarak diyoruz ki
"Doğaya yaşam alanlarımıza verilen tahribatın para ile ölçülebilecek karşılığı yok. Yaşamak ve var olmak her canlının doğal hakkıdır.
Gemileri kimler kullandıysa onlar söksünler.
Aliağa da bulunan 22 gemi söküm tesisinin tümü hemen kapatılsın.
Kommentare