Özgür Özel: Gürsel Tekin’in Partiden İhracına Karar Verildi!
- Brifing Online
- 2 Eyl
- 2 dakikada okunur

CHP İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınıp yerine kayyum atanmasının ardından CHP lideri Özgür Özel'den ilk açıklama geldi. Özgür Özel, Gürsel Tekin'e partiden ihraç etmeye yönelik karar verildiğini duyurdu.
CHP İstanbul İl Yönetimi'nin görevden alınmasının ardından CHP MYK, Genel Başkan Özgür Özel başkanlığında Genel Merkez'de toplanmıştı.
Kararın ardından Halk TV canlı yayınında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Özgür Özel'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
"Birincisi, bu 10'uncu denemeydi, şimdi tutturdular. Asli Hukuk Mahkemelerine başvuruyorlar. Tedbir kararı verin diyorlar. Bunu bugüne kadar reddettiler. 9 mahkeme reddetti, 10'uncusunda tutturdular.
Siyaseten AKP ve MHP'nin zarar göreceği bir sonuç doğurur.
Bunu YSK iptal edebilir. Bunu niye yapıyorlar? CHP'yi durduramadıklarını, yükselişine engel olamadıklarını görüyorlar, onun için yapıyorlar.
Atatürk'ün kurduğu partiyi ortadan kaldırmak sana nasip olur mu? Bir kapatma davası açmadılar, onu da yapsalar şaşırmam.
Yarın ilk önce Ferdi'nin kızı sevgili Nehir'i okula kaydettireceğim, sonra da mücadeleyi devam ettireceğim.
Zeytinburnu'nda zaten bir eylem hazırlanmıştı. Miting alanını değiştirmiyoruz, mitingimizi yapacağız.
Mahkemenin verdiği kararı tanımıyoruz. İl Başkanımız görevinin başındadır. Mahalle delege seçimimizi de yapacağız.
İsminden bağımsız olarak atanan kayyım heyetinden görevi kabul edeceğini anladığımız kişiyi partiden ihraç ettik. Kayyımın partinin üyesi olması gerekiyor kanuna göre. CHP'li hiç kimse Saray'ın kurduğu bu kumpasın parçası olamaz. Parçası olanın Parti'den ilişiğini keseriz. Kendisini tedbirli şekilde Yüksek Disiplin Kurulu'na verdik ve partiden ihraç ettik.
Bana diyor ki, 'Ankara'ya git, partinin başında otur.' Bu ne demek? Anadolu'yu gezersen seni partinin başından indiririm. Beni tehdit ediyor. Beni partinin başından indirmekle tehdit ediyorlar. Ben de onlara diyorum ki, 'Partinin başında, sizin dediğiniz gibi, tarif edilmiş bir muhalefet olarak, sınırları çizilmiş bir muhalefet olarak oturacağıma, mücadelemi yaparım, hadi gelin indirin.' İndirirsen millet kimi indiriyor görürüz.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu yargı oyunlarına araç olacak hiçbir üyesi olamaz.
(Polis marifetiyle kararın uygulanması) Böyle bir şeye kalkışacaklarını düşünmüyorum. Her bir delegem notere gider, seçim istiyorum der, yeni il başkanı seçilir. O güne kadar Özgür Çelik görevinin başındadır.
Türkiye'de yarın iktidar değişti, MHP'nin kongresini, AKP'nin kongresini iptal eder.
Ben bu komisyona bizim arkadaşlara operasyon yapılmasın, bırakılsın, bilmem ne şartıyla girmedim ki... İşte operasyon oldu ya da 'Bak, daha bırakmadılar, şimdi buradan çıkarsın.' Bu komisyon 18 Mart gününde kurulsaydı darbe sürecinden önce, girmeyecek miydik? O yüzden, sapla samanı, elmayla armudu ayırmak lazım birbirinden.
Meclis, AK Parti'nin, MHP'nin mülkü değil. Meclisin komisyonuna girince onların bir yerine girmiş olmuyorsun. Milletin bir yerine gelip de verdiği görevi yapıyorsun. Milletin sana verdiği yetki doğrultusunda. Ama girerken dedim, şunu söyledik. 'Biz burada anayasa konuşmayız.' dedik. Önce bir sürü tartışma oldu.
Sonra, hatta o zaman Cumhuriyet'in manşetiydi. Her partiden kutuyu koymuş. Her parti ilk gün 'Bu meclisin, bu komisyonun anayasa konuşmayacağını, anayasayı değiştirmeye çalışmayacağını' taahhüt ettiler. Altını çizdiler. Biz de memnuniyetimizi ifade ettik. Yine bu meclisle ilgili, sadece 'Terörsüz Türkiye' noktasında... 'Terörsüz Türkiye evet ama terörsüz ve demokratik Türkiye' dedik. Komisyonun adına 'demokratikleşme', 'demokrasi' kelimesinin konmasını istedik ve sağladık. Şimdi, bu perspektiften ilerlerken, burada Cumhuriyet Halk Partisi'nin bu komisyonda olmamasını isteyen, en çok isteyen biri var, o da Recep Tayyip Erdoğan.
Buna direndiğim için beni de partinin başından atmaya çalışıyor, uzaklaştırmaya çalışıyor. Diyorum ki, 'Gel, hani sen, arzu ettiğin şartları yapmak için hukuku bu kadar ayaklar altına alma. Şartları biz sağlayalım sana. Birimiz aday olmayacağımızı söyleyelim, birimiz genel başkanlığı bırakalım seçime kadar.' Ama seçime kadar otobüsün üstünden inmem. Ona da söz veremem. Yani, ben genel başkanlık, genel başkanlık unvanını bırakırım ama kampanyayı yaparım yani."
Kaynak: Cumhuriyet















































Yorumlar