top of page
İzmir.png

Abdullah Özüdoğru: "Sessiz Kalmamız mı İsteniyor, Sesimiz mi Kısılıyor?"

  • Brifing Online
  • 5 saat önce
  • 5 dakikada okunur

Abdullah Özüdoğru: "Sessiz Kalmamız mı İsteniyor, Sesimiz mi Kısılıyor?"
ÖZEL HABER
AK Parti - Cumhur İttifakı Dikili Belediye Meclis Üyesi Abdullah Özüdoğru, Dikili Jeotermal A.Ş'nin 2008-2009 yıllarından birikmiş SGK borçları için Eylül 2024'ten bu yana alınan farklı kararları eleştirerek, aynı borç için hem 80 milyon liralık sermaye artışı hem de Aralık 2024'te 44 adet, Mayıs 2025'te 33 adet olmak üzere toplam 77 adet gayrimenkulün mahsuplaştırılması kararlarının alındığını açıkladı. Özüdoğru, Mayıs 2025 meclis toplantısında konuyu görüştükleri sırada canlı yayının sesinin kesilmesini "manidar" bulduğunu belirterek, "Sessiz kalmamız mı isteniyor, sesimiz mi kısılıyor?" diye sordu.

80 milyon liralık sermaye artışı kararı

Konunun geçmişi Eylül 2024'te Dikili Belediye Meclis toplantısına kadar uzanıyor. Özüdoğru, o dönemde yaşananları şöyle anlattı:


"Eylül 2024 Dikili Belediye Meclis toplantısında Dikili Jeotermal A.Ş'nin ve belediyenin SGK'ya olan birikmiş sigorta borçları yönelik talep meclis gündemine geldi. Öncelikli olarak Eylül 2024'te alınan karar Dikili Jeotermal A.Ş'nin 2008-2009'lu yıllardan başlayarak SGK'ya olan birikmiş sigorta borçlarının kapatılmasına ve birikmiş kıdem tazminatlarının ödenmesine yönelik olarak 80 milyon liralık sermaye artışına gidilmesi yönünde meclis gündemine gelen bir konuydu."


Cumhur İttifakı meclis üyeleri olarak bu karara karşı çıktıklarını belirten Özüdoğru, gerekçelerini şu sözlerle açıkladı: "Belediye şirketlerindeki sermaye artışlarının bir takım yatırımlara, projeler, Dikili'nin jeotermalle ilgili önünü açacak stratejilere yönelik olarak olması gerektiğini düşünmekteyiz. Ama meclis gönderilen talep yazısında Dikili Jeotermal A.Ş'nin 2008-2009'lu yıllardan başlayarak SGK'ya olan birikmiş sigorta borçlarının kapatılmasına ve birikmiş kıdem tazminatlarının ödenmesine yönelik olarak bu paranın kullanılacağı ifadesi vardı."


Karara karşı oy kullanmalarına rağmen, oy çokluğuyla kararın geçtiğini belirten Özüdoğru, "80 milyonluk paranın 20 milyonluk kısmı peşin olarak Dikili Jeotermal A.Ş'ye ödendi, kalanı ise 4 eşit taksitte ödenecekti" dedi.


44 Gayrimenkulle Mahsuplaştırma Kararı

Aralık 2024'te konunun farklı bir boyutu gündeme geldi. Özüdoğru, o dönemi şöyle özetledi:

"Aralık 2024'te Dikili Belediyesi Meclis toplantısında Dikili Belediye Başkanlığından Dikili Belediye Meclisi gündemine bir başka konu geldi. Bu konuda belediyenin ve jeotermal A.Ş'nin SGK'ya olan birikmiş borçlarının mahsuplaştırılmasına yönelik olarak ağırlıklı olarak Dikili Katıralan ve Çandarlı mahallerimizi kapsayan bölgede 44 adet gayrimenkülün bu borçlara yönelik olarak konu gündeme geldi."


Bu toplantıda söz aldığını belirten Özüdoğru, alınacak kararların yasal anlamda sıkıntılar doğurabileceğini ifade ettiğini söyledi. Gerekçelerini iki temel noktada topladı:


Birinci gerekçe: "Belediyenin bir kamu kuruluşu olması, Dikili Jeotermal A.Ş'nin ise ticaret kurumu olarak ticaret kanuna tabi olması. Belediye tüzel kişilik olarak farklı bir statüde iken Dikili Jeotermal A.Ş bir şirket olduğundan yola çıkarak belediye gayrimenkulleriyle Dikili Jeotermal A.Ş'nin sigorta borçlarının kapatılmasının doğru bulmadığımı, hukuki anlamda bu durumun bir sakatlık oluşturabileceğini ifade ettim."


İkinci gerekçe: "Dikili Jeotermal A.Ş Dikili Belediyesine hizmet sunan bir kurum ve bunun karşılığında yıllardır her ay hak edişleri düzenlenerek verdiği hizmetin karşılığını alan bir kurum ve bu hak edişlerin içinde sigorta primleri vardı zaten. Bunlar belediye tarafından ödenmiştir veya ödenmemiştir bu konuya girmek istemiyorum ama sonuçta her yılın belediye bütçesinde bunlar gider kalemi olarak zaten belediyenin bütçesine giriyor."


Mükerrer İşlem Eleştirisi

Özüdoğru, en büyük eleştirisini aynı borç için farklı yöntemlerle işlem yapılması konusunda yaptı:


"Şimdi hak edişlerde ödenmesi gereken ödenmiş gözüken sigorta primlerimiz var buna yönelik olarak Eylül 2024'te sermaye artışı olarak Dikili Belediye meclisinden ikinci bir ödemeye giden karar aldırıyorsunuz, bu da yetmiyor üçüncü defa daha Aralık 2024 Dikili Belediye Meclisinde bu defa da belediye gayrimenkulleriyle bu borçları mahsuplaştırma yoluna gidiyorsunuz. Dolayısıyla mükerrer, defaten bir 3 defa gibi ödeme söz konusu."


Borçların ödenmemesinin gerekçelerinin tam olarak ortaya konulması gerektiğini vurgulayan Özüdoğru, "Bizim almış olduğumuz meclis kararlarında her ne kadar karşı olsak da Dikili Belediye Meclisinin almış olduğu bir karardır. Bu kararlarda hangi amaçlarla kullanılacağı çok açık bir şekilde ifade edilmiş, siz demek ki amacı dışında kullanıma yönelik olarak bir girişimde bulunuyorsunuz ki üçüncü defa bu konuyu gündeme mecliste getiriyorsunuz" dedi.



“7. maddede konu Jeotermal A.Ş’nin borçlarına gelince, canlı yayında ses kesiliyor.”

Özüdoğru'nun en dikkat çekici iddiası, meclis toplantılarının canlı yayınında yaşanan ses kesintisiyle ilgili. Mayıs 2025 toplantısında yaşananları şöyle anlattı:


"Dikili Belediyesinin mayıs ayı toplantısının ikinci birleşimden sonra Dikili Yaşam ve İzmir Yaşam olarak sizin 'Sessiz Meclis: Yayın Sorunu Nedeniyle Toplantı Takip Edilemedi' bir haberiniz oldu. Mayıs ayı ikinci birleşiminde canlı yayınlanan toplantının belli bir aşamasından sonra toplantının sesinin teknik nedenlerle olabileceğini varsayarak olmadığını ve vatandaşlar tarafından dinlenemediğini dile getirdiniz."


Bu haber üzerine toplantıyı tekrar izlediğini belirten Özüdoğru, şaşırdığını ifade etti: "Gerçekten şaşırdım. Meclis gündeminde Mayıs 2025 ayının ikinci oturumunda 7 tane gündem vardı. İlk altısının sesi tamamen yayında var fakat 7. maddede konu olarak meclis gündemine yine Dikili Jeotermal A.Ş'nin SGK'ya yönelik olarak sigorta prim borçlarının bu defa 33 adet belediye gayrimenkulleriyle mahsuplaştırılması konusu vardı. Ve o noktada canlı yayında ses kesiliyor."


"Olağanüstü Tuhaf Durum"

Bu durumu "olağanüstü tuhaf" olarak nitelendiren Özüdoğru, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Yani şimdi birincisi canlı yayında sesin o noktada kesilmesi manidar, ikincisi az önce size ifade ettiğim bu konudaki sakıncalarımı yine bu mecliste de tekrar ifade etmiştim ama bu kısımların canlı yayında sesi yok."


“Bu defa 33 gayrimenkul mahsuplaştırıldı!”

Abdullah Özüdoğru: "Sessiz Kalmamız mı İsteniyor, Sesimiz mi Kısılıyor?"

Mayıs 2025'teki kararın detaylarını açıklayan Özüdoğru, bu defa ağırlıklı olarak İslamlar mahallesi, Salimbey mahallesi ve diğer bir iki mahallede, Çandarlı dahil olmak üzere 33 adet gayrimenkulün mahsuplaştırma yoluna gidildiğini belirtti.


Özüdoğru'nun dikkat çektiği önemli bir nokta ise Aralık 2024'teki kararın akıbeti: "Aralık 2024'te alınan meclis kararına ne oldu? Buna yönelik hiçbir açıklama yok, o kararın iptaline yönelik herhangi bir ifade de yok. 'Arkadaşlar biz şu şu sebeple Aralık 2024'te aldığımız mahsuplaştırma kararını iptal ediyoruz. Bunun sonrasında da Mayıs 2025 meclisinde bu kararı alma gereği istiyoruz' diye bir açıklama da yok."


“Barışkent’teki ticaret alanı da o mahsuplaştırmanın içinde!”

Özüdoğru, geçmişteki kararlarla mevcut durum arasındaki çelişkiye de dikkat çekti:


"Hatırlarsanız geçen yıl Ağustos ayı meclis toplantılarında Salimbey mahallesi Barışkent'in içerisinde bir ticaret alanının imar planı değişikliğine karşı çıkmıştım. Ticaret alanından konut alanına çevrilip iki kattan 4 kata çıkarılması gibi bir durum söz konusuydu. Sağ olsun o dönemde o bölgenin sakinlerinden başlayarak toplum bu konuda hassasiyet gösterdi, bu konu meclis gündeminde tekrar alındı, belediye meclisi bu kararı iptal etmişti ve orası ticaret alanı olarak kalmıştı."


Ancak şimdi durumun değiştiğini belirten Özüdoğru, "Şimdi Mayıs 2025 ayında mahsuplaştırma yapılması düşünülen taşınmazlar listesinde orası da eklenmiş, çok enteresan. Barışkent'in içerisinde uzun zamandır belediyeye gelir getirebileceğini düşündüğümüz için yeniden ticaret alanına dönüşmesini faydalı bulduğumuz ve meclisin bunu kabul ettiği bir taşınmaz da bu mahsuplaştırma listesine dahil edilmiş" dedi.



"Sessiz Kalmamız mı İsteniyor, Sesimiz mi Kısılıyor?"


Özüdoğru, muhalefet olarak durumlarını şu sözlerle özetledi:


"Mayıs 2025 ayı meclis toplantısında bütün bu sakıncaları orada ifade ederken her nedense canlı yayında meclis toplantısının sesi duyulmuyor. Sessiz kalmamız mı isteniyor? Sesimiz mi kısılıyor? Cumhur İttifakı meclis üyeleri olarak Dikili Belediye Meclisinde muhalif kanadı oluşturuyoruz."

Temsil ettikleri kesimi de vurgulayan Özüdoğru, "Muhalefet anlamında düşünürseniz Dikili toplumunun da yüzde 62'nin üzerinde temsil ediyoruz yani orada sesi duyulmayan sadece biz değiliz. Aynı zamanda halkın da sesi kısılıyor" dedi.


“İki ayrı kararla Aralık’ta 44, Mayıs’ta 33: Toplamda 77 gayrimenkul için mahsuplaştırma!”


Mevcut durum itibarıyla sayıları özetleyen Özüdoğru, şu tespiti yaptı:


"Şu an Aralık 2024 ayında meclisten oy çokluğu ile geçen 44 adet gayrimenkul mahsuplaştırması kararı ile bu Mayıs 2025 ayında yine oy çokluğu ile meclisten geçen 33 adet mahsuplaştırma kararı ile toplamda 77 adet gayrimenkulün Dikili Jeotermal A.Ş'nin SGK'ya yönelik olarak sigorta prim borçlarına yönelik mahsuplaştırması durumu oluşuyor."


Özüdoğru, iki kararın da yürürlükte kalmasının hukuki sorun yaratabileceğini vurguladı:


"Aynı içerikte alınan bir kararı gerekçeleriyle birlikte iptal etmeden başka bir karar alıyorsanız iki karar da yürürlükte kalıyor ve böyle bir durum ortaya çıkıyor. Hiç kimse demesin ki son alınan karar geçerlidir diye, bir başkası bir önceki karara istinaden de işlemleri yürütebilir."


"Hangisini Mahsuplaştıracaksınız, Hangi Karara Göre İşlem Yapacaksınız?"


Özüdoğru, konuyu sorularla bitirdi:


"Şimdi soruyoruz bizim SGK'ya olan borcumuz ne kadar, ne zamandır bu borçlar ödenmiyor. Alınan kararlar böyle gelişi güzel alınıyorsa nasıl idare ediliyoruz biz. Hukuki anlamda alınan kararların bir bütünlüğü olması gerekli."


Son olarak hukuki görüşünü de paylaşan Özüdoğru, "Gerek Aralık 2024 ayında alınan mahsuplaştırma kararı gerekse Mayıs 2025 ayı meclis toplantısının ikinci birleşiminde alınan mahsuplaştırma kararlarında Dikili Jeotermal A.Ş'nin dahil edilmesini kendi adıma şunu söyleyebilirim: hukuki anlamda sakat buluyorum ve ikincisi de bu kararların üst üste alınması ikinci bir hukuki sorunu ortaya çıkaracaktır. Hangisini mahsuplaştıracaksınız, hangi karara göre işlem yapacaksınız? İkinci kararın alınmasında zorunlu kılınan gerekçeler varsa bunlar niye ifade edilmiyor?" dedi.


PODCAST


Comentarios

Obtuvo 0 de 5 estrellas.
Aún no hay calificaciones

Agrega una calificación
bottom of page