top of page

Akın Sepetçi: “Eğitimde nicelik değil, nitelik peşindeyiz”

  • Brifing Online
  • 2 saat önce
  • 3 dakikada okunur
Akın Sepetçi: “Eğitimde nicelik değil, nitelik peşindeyiz”

Özel Haber
Özel Barış Ortaokulu’nun sahibi Akın Sepetçi, geride bıraktıkları eğitim-öğretim yılını, yeni dönem hedeflerini ve özel okulculuğun Türkiye’deki gidişatını anlattı. “Her yıl daha iyisini hedefliyoruz” diyen Sepetçi, ortaokul döneminin çocukların eğitim hayatındaki en kritik eşiklerden biri olduğunu vurgularken, “Bizim anlayışımızda öncelik kaliteli eğitimdir, lüks binalar değil. Eğitimin kalitesi binadan değil, öğretmen ve sınıf ortamından gelir” ifadelerini kullandı.

Dikili'de Özel Barış Ortaokulu, 2024-2025 eğitim öğretim döneminde 8. sınıflardan 20 öğrenciyi mezun etti. Bu öğrencilerden 5’i fen liseleri ve proje okulları gibi nitelikli eğitim kurumlarına yerleşti. Sepetçi, bu başarıyı değerlendirirken “Biz öğrenci başarısını sayıyla değil oranla değerlendiriyoruz. Oranlara baktığımızda gayet güzel bir yıl geçirdik. Ancak her yıl bir öncekinden daha iyi olmalı. Bu yıl hedeflerimiz daha da yüksek” dedi.


Okulun mevcut öğrenci sayısına da değinen Sepetçi, “Toplam 140 öğrenci kapasitemiz var. Şu an 134 kayıtlı öğrencimiz bulunuyor. Görüşmelerini yaptığımız birkaç aile daha var, onların da katılımıyla kontenjanımız tamamen dolacak” diye konuştu.


Hedef: Anaokulu ve İlkokul

Özel Barış Ortaokulu’nun sahibi Akın Sepetçi, geçtiğimiz dönemde de dile getirdiği hedeflerini yineleyerek yeni eğitim yatırımlarına hazırlandıklarını söyledi. Daha önce “Dikili’de Anaokulu ve İlkokul açmayı hedefliyoruz” diyen Sepetçi, bu projelerde somut adımlar atıldığını açıkladı.


Yeni döneme dair somut planlarını da paylaşan Sepetçi, “Asıl amacımız öğrencilerimizi daha erken yaşta eğitime kazandırmak. İlkokul çağında çocuklarımızla tanışabilirsek başarıyı daha erken yaşatırız, tattırırız diye düşünüyoruz. Bu nedenle mevcut ortaokul eğitimimizin yanına anaokulu ve ilkokulu eklemeyi hedefliyoruz. Görüşmelerimizi yaptık, bir yer temin ettik. Şu anda proje aşamasında. Proje çizildiği anda yapımına başlanacak” dedi.



“Eğitimde asıl kritik dönem ortaokuldur”

Ortaokul yıllarının öğrencilerin geleceğini belirleyen en önemli aşamalardan biri olduğuna dikkat çeken Sepetçi, bu dönemi “köprü” olarak nitelendirdi. “İlkokulda doğru bir öğretmenle sağlıklı bir süreç geçirilir. Ancak ortaokulda tablo değişiyor. Hem ergenlik süreci başlıyor hem de akademik olarak ciddi bir sıçrama gerekiyor. Çocuğun hem hayatına yön verecek hem de akademik olarak yükselişe geçeceği dönemdir ortaokul. Bu dönemi sağlıklı atlatan bir öğrenci iyi bir liseye, ardından iyi bir üniversiteye gider” dedi.


Sepetçi ayrıca, 8. sınıfların lise tercih sürecinde öğrencilerin artık kendi kararlarını vermeye başladığını belirterek “Anne-baba çocuğun yüzüne bakıyor ama son sözü öğrenci söylüyor. Bu yüzden ortaokul yılları öğrencinin kendi geleceğini inşa etmeye başladığı yıllardır” diye konuştu.


“Sınıflar kalabalık olmamalı”

Yeni dönem hedeflerinden bahseden Sepetçi, öğrenci sayılarının bilinçli olarak düşük tutulacağını belirtti. “Bir sınıfta 20 metrekarelik alana 17 öğrenci almak yerine 10 öğrenci almak gerektiğine inanıyoruz. Çünkü bir öğretmen 10 öğrenciyle çok daha verimli ilgilenebilir. Bu da başarıyı hızlandırır. Önümüzdeki yıllardan itibaren sınıf mevcutlarımızı azaltarak daha nitelikli bir eğitim modeli uygulayacağız” dedi.


“Özel okul ticarethane değil, eğitim yuvası olmalı”

Türkiye’de özel okul sektörünün büyük oranda ticari bakış açısıyla yönetildiğini dile getiren Sepetçi, bu durumun eğitimin kalitesini düşürdüğünü savundu:


“Özel okulculuk artık büyük ortaklı ticarethaneler haline geldi. Bir okulun dört ortağı olduğunda, giderler çıktıktan sonra kalan pasta bölünmek zorunda. Bu da ister istemez velilere yansıyor. Gösterişli binalar, cam kaplamalar, havuzlu kampüsler… Bunların hepsi yüksek maliyet ve yüksek kayıt ücretleri demek. Biz ise işin bu kısmında değiliz. Bizim için öncelik kaliteli eğitim. Velilerimiz makul ücretlerle, çocuklarının ihtiyacına cevap verebilen bir okulda eğitim alsın istiyoruz.”



“Franchise eğitim modeli verimli değil”

Sepetçi, franchise okul modelini de eleştirerek, “Merkezden gönderilen tek tip programlar, her bölgenin ve her sınıfın ihtiyacına hitap edemez. İstanbul’da 2 yaşından itibaren İngilizce eğitimi alan bir çocukla, ortaokulda ilk kez İngilizceyle tanışan bir çocuğu aynı müfredata tabi tutmak haksızlık. Eğitimde başarı, sınıf seviyesini bilen öğretmenin inisiyatifindedir. Yetki sınıfta ve öğretmendedir” diye konuştu.


“Dil eğitiminde hayatın içinden örnekler olmalı”

Dil eğitiminde de bölgesel ihtiyaçlara dikkat çeken Sepetçi, Dikili-Midilli seferlerine atıfta bulunarak “Şu an Midilli seferleri çok yoğun. Bu nedenle bölgedeki okulların ve kursların Yunanca eğitimine ağırlık vermesi gerekiyor. Biz hâlâ dünya dillerine yöneliyoruz ama öğrencilerimizin hayatlarında hemen kullanabilecekleri dilleri de öğretmeliyiz. Okul, hayattan kopuk olmamalı” dedi.


“Vicdan kazandıysa, cebin de kazanır”

Kendi eğitim anlayışını “önce vicdan” prensibiyle açıklayan Sepetçi, şunları söyledi:

“Eğer bir işe sadece çok para kazanmak için girerseniz başarılı olamazsınız. Bizim hedefimiz öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirmek. Öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin ihtiyaçlarını karşılayabilmek. Eğer vicdanınız kazanıyorsa, zaten cebiniz de kazanır. Ben hiçbir zaman lüks peşinde koşmadım, köyümde yaşıyorum, hayvanlarla uğraşıyorum. Beni mutlu eden bu. Bizim için başarı, öğrencilerimizi iyi yerlere taşımak ve onlara hayatın içinde kullanabilecekleri bilgiler kazandırmak.”

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page