Fulya Şendur: “Belediye esnaftan hem kira aldı hem de işgalci ilan etti!”
- Brifing Online
- 19 Ağu
- 4 dakikada okunur

Özel Haber
Dikili Belediyesi’nin taşınmazlarında yıllardır faaliyet gösteren esnaflar, kira sözleşmelerinin hukuki geçerliliği üzerinden başlayan tartışmalarla zor günler yaşıyor. Belediye tarafından açılan davaları esnaflar lehine sonuçlanan süreç, bu kez yüksek bedelli ihaleler ve “ecrimisil” talepleriyle yeni bir krize dönüştü. Bir kısım kiracıların avukatı Fulya Şendur, yaşanan süreci İzmir Yaşam’a anlattı ve çarpıcı iddialarda bulundu: “Bir yandan kira tahakkuku yapıldı, ödemeler alındı; öte yandan aynı kiracılar işgalci ilan edilip ecrimisil istendi. Bu çelişkiler hem kamu zararına hem esnafın mağduriyetine yol açtı.”
Dikili Belediyesi’nin pazar yeri ve çeşitli taşınmazlarda kiracı olarak bulunan esnafla yaşadığı kriz giderek büyüyor. Bir kısım kiracının avukatı Fulya Şendur, yaşanan süreci ve hukuki gelişmeleri anlatarak, belediyenin ciddi usul hataları nedeniyle açtığı davaları kaybettiğini ve bunun da milyonlarca liralık kamu zararına yol açtığını açıkladı.
İlk ihtar ve tahliye süreci
Şendur’un aktardığına göre süreç, Ocak 2023’te belediyenin tüm kiracılara gönderdiği ihtar yazısıyla başladı. Bu yazıda, Borçlar Kanunu’na göre yapılan kira sözleşmelerinin 10 yıllık süresinin dolduğu belirtilerek, sözleşmelerin uzatılmayacağı ve taşınmazların tahliye edileceği bildirildi. Ancak, seçim sürecine girilmesi nedeniyle belediye herhangi bir dava açmadı.
Ocak 2023’te belediyenin tüm kiracılara gönderdiği ihtar yazısının ardından belediye, taşınmazları yeniden kiralamak için Şubat 2025’te ihaleye çıktı.
Esnafı Zora Sokan İhaleler
Tahliye sürecinin ardından belediye, taşınmazları yeniden kiralamak için Şubat 2025’te ihaleye çıktı. Ancak Şendur’a göre İhalelerde belediye düzeni sağlayamadı
“Yerel seçimler geçene kadar esnafa belediye tarafından hiç bir işlem yapılmadı. 7 metrekarelik derme çatma dükkânların bile 80-90 bin lira gibi fahiş rakamlara yükselmesi, esnafı çaresiz bıraktı.Lokanta gibi işletmelerde ise fiyatlar 240 bin TL’ye ulaştı. Bu rakamların esnafın ödeyebileceği seviyede olmadığını herkes gördü. Bir esnafın tüm ihalelerde ilk teklifi verip fiyatları artırması dikkat çekti. Üstelik belediye bu kişiye karşı yasal işlemleri ihaleden sonra başlattı. Esnaf’da bu nedenlerden ötürü ‘belediye bizi bu ihalelerde koruyamıyor’ diyerek dava yoluna gitmeyi tercih etti” dedi.
Davalar gecikmeli açıldı, belediye kaybetti
Normal şartlarda belediyenin davaları 2024 Ocak ayında açması gerekirken, yerel seçimlerin de araya girmesiyle bu süreç 2025 Ocak ayına sarktı. Bu gecikmenin usul hatası oluşturduğunu belirten Şendur, mahkemelerin de bu gerekçeyle davaları reddettiğini ifade etti.
“Mahkeme de Haziran 2025’te bizim bu argümanımızı haklı buldu ve davaların reddine karar verdi” diyen Şendur, bu kararlarla birlikte belediyenin ciddi bir kamu zararıyla karşı karşıya kaldığını vurguladı.
Kamu zararı oluştu
Belediyenin kaybettiği davalar sonucunda ödemek zorunda kaldığı karşı vekâlet ücretleri, mahkeme masrafları, kira kayıpları ve arabuluculuk giderleri nedeniyle milyonlarca liralık kamu zararı doğdu. Şendur, “Avukat başına En düşük 18 bin TL’den başlayıp 178 bin TL’ye kadar çıkan vekâlet ücretleri var. Bu masraflar belediyenin kasasından çıktı, dolayısıyla halkın cebinden gitti” sözleriyle durumu özetledi.
Kaymakamlık da tahliyeyi reddetti
Belediyenin kiracıları tahliye etmek için yaptığı başvuruya ise kaymakamlık, “devam eden dava olduğu” gerekçesiyle onay vermedi. Şendur, “Kaymakamlık haklı olarak, hukuki ihtilaf sonuçlanmadan tahliye yapılamayacağını belirtti. Ama belediye şimdi bu konuda da kaymakamlıkla davalık durumda” dedi.
Esnafa “Ecrimisil” şoku
Ocak 2023’ten itibaren belediye’nin esnafa “ecrimisil” tahakkuk ettirdiğini söyleyen Avukat Fulya Şendur, uygulamanın hukuka aykırı olduğunu belirtti. Şendur, “Esnaf zaten düzenli olarak kirasını ödüyor. Buna rağmen belediye, 2023 yılında süresi dolan sözleşmeleri gerekçe göstererek bir de ‘ecrimisil’ ödeyin dedi. Dükkan başına 890 bin TL ile 1 milyon TL arasında fahiş bedeller talep edildi. Oysa ecrimisil, haksız işgal tazminatıdır ve normal kira ilişkilerinde uygulanmaz. Bizim Borçlar Kanunu’na dayalı kira ilişkimiz var, bu nedenle belediye ayrıca ecrimisil istemeyeceğini savunuyoruz.”
Belediyenin bu kez Devlet İhale Kanunu’na atıf yaptığını aktaran Şendur, “Onlar ‘kira süresi dolduktan sonra ecrimisil talep edebilirim’ diyor. Biz ise bunun hukuken mümkün olmadığını savunuyoruz.” ifadelerini kullandı.
Şendur, tahakkuk ettirilen bedellerde de tutarsızlıklar bulunduğunu vurgulayarak, “7 metrekarelik bir dükkana 2025 yılı için aylık 66 bin TL aylık ecrimisil çıkarılmış Ancak Şubat 2025’te yapılan ihalelerde, aynı kiralanan için belirlenen muhammen bedel aylık 13.700 TL belirlemişler. Gönderdikleri belgelerde bile çelişkiler var. Belediyenin kendi yazıları kendi içinde uyuşmuyor” diye konuştu.
Ecrimisil uygulamasında çifte standart yaşandığını da öne süren Şendur, “2023’ten 2025’e kadar bazı taşınmazlar haksız kullanıldı denilerek ecrimisil çıkarıldı. Ama aynı dönemde ihale edilen bazı yerlerde kiracılardan hiçbir bedel talep edilmedi. Bu, vatandaşlar arasında açık bir ayrımcılık anlamına geliyor. Eğer gerçekten haksız işgal tazminatı alınacaksa, bunun kimden alınacağına belediye keyfi şekilde karar veremez” dedi.
“Belediye ile Esnafın Çatışması Piyasayı Olumsuz Etkiliyor”
Avukat Fulya Şendur, belediye ile esnaf arasında yaşanan kira ve ecrimisil tartışmalarının piyasayı doğrudan etkilediğini belirterek, “Biz her zaman söylüyoruz; belediyeyle esnafın birbirine düşmesi ne esnaf için iyidir ne de belediye için. İlk ihalelerde belediye esnafı koruyamadı. Derme çatma 7 metrekarelik bir dükkana 70-80 bin lira kira biçildi. Bu durum çevredeki özel mülk sahiplerini de etkiledi. Onlar da ‘benim neyim eksik’ diyerek kiralarını fahiş oranda artırmaya başladı” dedi.
“Hukuki Süreçlerde Tutarsızlık ve Kavram Karmaşası”
Şendur, belediyenin hukuki süreçlerde de tutarsız davrandığını ifade ederek, “Başlangıçta Borçlar Kanunu’na göre işlem yapılırken, davaların kaybedileceği anlaşılınca bu kez Devlet İhale Kanunu devreye sokuldu. Bir idari işlem belli bir mevzuata göre başlar ve o mevzuata göre tamamlanır. Ama belediyede ciddi bir kavram karmaşası yaşanıyor. İhale yapılmaksızın sözleşme imzalanmış bir yerde Borçlar Kanunu uygulanması gerekir. Nitekim Yargıtay kararları da bu yönde” diye konuştu.
“Hem Kira Tahakkuku Hem Ecrimisil Talebi: Büyük Çelişki”
Belediyenin aynı dönemde hem kira tahakkuku yaptığını hem de esnafı “işgalci” saydığını söyleyen Şendur, çelişkiye dikkat çekerek şöyle devam etti: “Müvekkillerim vezneye gidip kira borcunu yatırıyor, belediye de bunu kira tahakkuku olarak kaydediyor. Ama aynı zamanda ‘siz işgalcisiniz’ diyerek ecrimisil talep ediyor. Madem işgalciyiz, neden kira tahakkuku yapıyorsunuz? Bu baştan sona karmaşık bir süreç.”
Şendur, belediyenin açtığı davalara karşı yargıya başvurduklarını ve sürecin devam ettiğini belirterek, “Ecrimisil ihbarnameleri için iptal davası açtık. Belediyenin kaymakamlık üzerinden tahliye girişimlerine de müdahil olduk. Ancak bu davaların sonuçlanması 5-6 ayı bulacak. Buna rağmen belediye sürekli yeni ihtarlar gönderiyor. Son gelen yazıda, kaymakamlık üzerinden sonuç alamazlarsa 2026’da Sulh Hukuk Mahkemesi’nde tahliye davası açacaklarını bildirmişler. Bu kadar ihtar, dava, noter masrafı hepsi kamu zararı. Belediye her ihtar için ayrıca ödeme yapıyor” dedi.
Cevap hakkı saklı
Sorumlu gazetecilik ilkeleri gereği,Dikili Belediyesi yönetimi ve yetkililerinin bu habere ilişkin yanıt ve açıklama hakları saklıdır. Açıklamaları ulaştığında, aynı platformda yayınlanacaktır.


































Yorumlar