Işınsu Kestelli: "Zeytin Üretiminde Potansiyelimizin Altındayız!"
- Brifing Online
- 24 Kas
- 3 dakikada okunur

İTB Başkanı Işınsu Kestelli: "Zeytin Üretiminde Potansiyelimizin Altındayız!"
İzmir Ticaret Borsası (İTB) Torbalı Belediyesi işbirliğinde zeytin ve zeytinyağı sezonu açılış törenini gerçekleştirdi. Hasat döneminin gelmesiyle beraber yapılan açılış töreni Torbalı’da bulunan Metropolis Antik Kenti’nde gerçekleştirildi.
Açılışa; İTB Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, İTB Meclis Başkanı Ömer Gökhan Tuncer, İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Zafer Levent Yıldır, Torbalı Belediye Başkanı Övünç Demir ve sektör temsilcileri ile siyasi parti temsilcileri katıldı.
KESTELLİ: ZEYTİN İLK TAHMİNLERE GÖRE DÜŞÜŞE GEÇECEKTİR
Kestelli, açılış konuşmasında “Güzel bir havada İzmir’in en değerli ilçelerinde birinde toplantı yapmak mutluluk verici. Bu büyüleyici mekan zeytinin tarihsel yönünü daha da anlamlandırdı. Burası yalnızca bir arkeolojik alan değil ayrıca binlerce yıllık kültürün merkezidir. Burada yaşayan kadim uygarlıklar zeytini sadece geçim kaynağı olarak değil, bir kültür olarak benimsemişlerdir. Hayat ağacı olan zeytin her zaman kalıcılığın ismi olmuştur. Bugün burada buluşmamız zeytinciliğin gelecek olduğunu bizlere hatırlatmıştır. Dünya zeytinyağı üretiminin 3 milyon seviyesinde olması yani daralması bekleniyor. Dünya üzerinde en fazla zeytin bağına sahip 5 ülkeden biriyiz. Ancak ilk tahminler ülkemizde de düşüşün olacağı yönündedir. Kentimiz İzmir, Türkiye zeytinciliğinin en önemli noktasında olmaya devam edecektir. Geride bıraktığımız sezon hem Türkiye hem dünya açısından önemli işaretler taşıyor. Uluslararası Zeytin Konseyi verilerine göre dünya zeytinyağı üretiminin içinde bulunduğumuz sezonda 3 milyon 260 bin ton seviyesinde olması, yani geçen sezona göre yaklaşık %9 daralması bekleniyor. Ülkemize baktığımızda ise dünya üzerinde en büyük zeytin varlığına sahip beş ülkeden biriyiz ve üretimde ilk üçte yer alıyoruz. 2024–2025 sezonunda ülkemizde 3,6 milyon ton zeytin ve 475 bin ton zeytinyağı üretileceği tahmin edilmişti. Ancak 2025–2026 sezonu için yapılan ilk tahminler, ülkede belirgin bir düşüşün olacağına işaret ediyor. 2,45 milyon ton toplam zeytin ve 310 bin ton zeytinyağı üretimi bekleniyor” ifadelerini kullandı.
‘MARKALI İHRACATIN DÜŞÜŞÜ POTANSİYELİMİZE ULAŞMAMIZI ENGELLİYOR’
Düşüşün sebeplerini açıklayan Kestelli, “Bu düşüşte hem iklim değişikliği hem de kuraklık ve aşırı sıcaklıkların etkisi belirleyici oldu. Kentimiz İzmir ise, Türkiye zeytinciliğinin en güçlü merkezlerinden biri olmaya devam ediyor. Torbalı ilçemizde hem verim hem kalite açısından ülkemizin gurur duyduğu bölgeler arasında yer alıyor. 21 milyon zeytin ağacı varlığı ile ilimiz İzmir, ülkemiz toplam ağaç sayısının yüzde 10’nuna sahip. Torbalı ilçemizde yaklaşık 2 milyon zeytin ağacı ile önemli üretim merkezlerimizden birisi konumunda yer alıyor. Depolama altyapısının yetersizliği kalite kaybına ve ekonomik zarara neden oluyor. Bu noktada lisanslı depoculuğa geçişi hızlandırmamız gerekiyor. Malum kronikleşen sorunumuz olan artan maliyetler ve finansmana erişim zorlukları rekabet gücümüzü sınırlıyor. Markalı ihracat oranının düşük kalması ise dünya pazarında gerçek potansiyelimize ulaşmamızı engelliyor. Artık biliyoruz ki iklim değişikliği, verimi ve kaliteyi tehdit eden en kritik unsur. Bunun için kültürel uygulamalar ve adaptasyon modelleri geliştirilmeli ve desteklenmeli” dedi.
YILDIR: TORBALI BEREKETİYLE ÖN PLANA ÇIKAN BİR KENT
Açılış konuşması yapan Yıldır, zeytinyağı ve Torbalı’ya değinerek, “Kanada’da zeytinyağı almıştım, üzerinde Türkiye’de üretilmiş İtalya’da paketlenmiş diyordu. Fiyat farkı buradan geliyor. Burası antik bir kent. Tarihi binlerce yıl öncesine dayanıyor. Zeytin ve kültürü burada yerleşmiş. Binlerce yıl boyunca burada yaşamış topluluklar oldu. Buranın toprakları çok bereketliydi insanlar burada yaşamayı tercih ettiler. Torbalı geçmişte olduğu gibi bereketiyle ön plana çıkan bir kent. Üretim kültürünün ilerlemesi için en önemli şart zeytinliklerin korunması. Benim de 100 tane zeytin ağacım var” dedi.
‘MADENCİLİK YAPAKERN DOĞAYI YOK EDİYORSAK ÜZERİNE DÜŞÜNMEMİZ LAZIM’
Yıldır, madencilik sektörünün zeytinciliğe etkilerine değinerek, “Zeytin yasasında madencilik ve enerji yatırımları dikkat çekiyor. Zeytin ağaçlarımız önemsenmiyor gibi bir görüntü çıkıyor. Bunlar da gerekli olabilir hemen hemen her konuda iklim değişikliğinin sert yaşandığı dönemde sürdürülebilirlik gibi kavramlar var. Bir şeyleri yaparken başka şeylerin var olup olmaması üzerine hesap yapmak zorundayız. Madencilik ve enerji yatırımları gibi ihtiyaçlar oluyor ama doğayı yok ediyorsak üzerine düşünmemiz lazım. Ortada alternatif yokken var olanı savunmalıyız. Ağaçlar bizden önce de vardı bizden sonra da var olsun istiyoruz. Duyarlı olduğunuzu biliyorum ve doğaya daha fazla sahip çıkmanın yollarını düşünmek zorundayız” ifadelerini kullandı.























Yorumlar