Selma Ateş: “Sinan Ateş ölmedi, milyonlar olarak yeniden doğdu”
- Brifing Online
- 9 saat önce
- 4 dakikada okunur

Özel Haber
Doç. Dr. Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, 22 Ağustos 2025 Cuma günü Dikili’de Doç. Dr. Sinan Ateş için düzenlenen lokma hayrına katıldı. Zafer Partisi Dikili İlçe Teşkilatı’nın organizasyonuyla ve Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi’nin de katılımıyla Kadın Hakları Parkı’nda gerçekleştirilen etkinlikte, merhum Sinan Ateş için dualar edildi, kitapları dağıtıldı. Program öncesinde www.izmiryasam.net’e özel açıklamalarda bulunan Selma Ateş, davanın geldiği noktada adaletin sağlanmadığını vurgulayarak, “Bu sadece Sinan Ateş davası değil, Türkiye’nin adalet davasıdır” dedi. Zafer Partisi İl Başkanı Naşit Birgüvi de “Katiller biliniyor ama korunuyor. Adalet yerini bulana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz” ifadelerini kullanırken, Dikili İlçe Başkanı Gökhan Suyolcu ise “Bu mesele siyasetin üstündedir. Adalet hepimize lazım” dedi.
Selma Ateş, kardeşi Doç. Dr. Sinan Ateş’in öldürülmesinin ardından geçen süreci anlatırken, yaşadıkları acının yanı sıra hukuki süreçteki eksikliklere dikkat çekerek çarpıcı iddialarda bulundu.
“30 Aralık 2022, hayatımızın en kara günü oldu”
Doç. Dr. Sinan Ateş’in ablası Selma Ateş, kardeşinin katledilişini anlattı. “30 Aralık 2022 tarihinde hepimizin yaşadığı büyük bir şoktu Sinan’ın katledilmesi. Aslında o güne kadar hiçbir şey bilmiyorduk. Yaşadığımız şey, üzüntünün de ötesinde çok acı verici bir durumdu” dedi.
“Bir akademisyen sokak ortasında katledildi”
Ateş, olayın sıradan bir cinayet gibi gösterilmek istendiğini belirterek şunları söyledi:
“Bir akademisyen, bir doçent doktor sokak ortasında katledildi ve bunu torbacılar tarafından yapılmış gibi gösterdiler. Gelinen süreçte biliyorsunuz ki 18 ay boyunca iddianame hazırlanmadı”.
“Mahkemenin ilk gününde bile dinlenmedik”
Yargı sürecinde yaşadıklarını dile getiren Selma Ateş, “Bizim en büyük mücadelemiz orada oldu. Mahkemenin ilk günlerinde hakim tarafından dinlenilmedik. Hatta ilk duruşmada avukatlar, tutukluların hepsini alkışlayarak mahkeme salonundan çıktılar” ifadelerini kullandı.
“Sinan Ateş bir torbacının işiyle katledilemezdi”
Kardeşinin kişiliğini ve konumunu hatırlatan Ateş, “Sinan’ın vefatından sonra hepimiz çok üzüntü verici şeyler yaşadık. Çünkü Sinan Ateş, Ülkü Ocakları Genel Başkanlığı yapmış bir akademisyendi. Bu, bir torbacının yapacağı bir iş değildi” dedi.
“Katilleri özel harekât polisleriyle İstanbul’a kaçırdılar”
Aşkın Mert Gelenbey ve Mustafa Can Çolak isimlerini anan Selma Ateş, “Katiller, özel harekât polisleri ile birlikte İstanbul’a kaçırıldı. Devletin şerefli, namuslu polisleri sayesinde yakalanmaları sağlandı” diye konuştu.
“Tetikçiler, Ülkü Ocakları Genel Başkanı’nın aracında kaçırıldı”
Ateş, dikkat çeken bir ayrıntıyı da paylaştı:
“Tetikçi Eray Özyağcı’yı kaçıran, özel harekât polisinin aracıdır. HTS ve PTS kayıtlarında bunların hepsi çıktı, basına da yansıdı. Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’ın aracıyla tetikçiler kaçırıldı. Aynı zamanda Olcay Kılavuz’un evinde yakalandılar”.
“Sinan’ın katlinde 22 tutukludan fazlası vardı”
Yaşanan süreci özetleyen Ateş, “Biz hakimler tarafından hiç dinlenilmedik. Çünkü Sinan’ın katlinde 22 tutuklu vardı ama aslında mesele yalnızca bu 22 kişiyle sınırlı değildi. Arkası ve devamı eşeledikçe çıktı” sözleriyle dava dosyasının genişliğine dikkat çekti.
“Delilleri karartanlar soruşturmayı 15 ay yürüttü”
Soruşturmadaki ihmalleri anlatan Ateş, “Serdar Öktem ve Mustafa Ensar Aykal, 15 ay boyunca kardeşimin soruşturmasında görev aldı. Fakat orada delilleri kararttılar, faillerin kaçmasına göz yumdular. Hırsız içeriden olunca kapı kilit tutmaz” ifadelerini kullandı.
“Bu dava Türkiye’de yürümez, AİHM’e gideceğiz”
Yargıya olan güvenini yitirdiğini dile getiren Selma Ateş, “Bu davanın Türkiye’de yürüyeceğini düşünmüyorum. Bizler Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne gideceğiz” diye konuştu.
“Bu dava Türkiye’nin adalet davasıdır”
Selma Ateş, kardeşine yönelik suikastın siyasi bir organizasyon olduğuna işaret ederek şunları söyledi:
“Sinan Ateş’i sıradan bir cinayet gibi göstermeye çalıştılar ama bu, örgütlü bir suikasttır. Katillerin bir kısmı özel harekât polislerinin araçlarıyla kaçırıldı, Ülkü Ocakları yöneticileriyle bağlantıları ortaya çıktı. Ama yargı siyasi el tarafından yönlendirildi. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gideceğiz. Çünkü bu sadece Sinan Ateş’in davası değil, Pazar yerinde öldürülen Ahmet’in, Rabia Naz’ın, Samet’in de adalet davasıdır. Türkiye’nin karanlıktan aydınlığa çıkış davasıdır.”
“Sinan Ateş ölmedi, milyonlar olarak yeniden doğdu”
Ateş, kardeşinin fikirleri ve bıraktığı mirasın yaşadığını da şu sözlerle anlattı:
“Sanıyorlar ki Sinan Ateş’i katlettiler. Hayır, Sinan Ateş ölmedi. O, milyonlarca insan olarak yeniden doğdu. Bizim üzerimize saldırılar oldu, tehditler aldık, hatta çocuklarımız bile bu travmayı yaşadı. Ama biz susmadık, susmayacağız. Çünkü Sinan’ın tek ‘suçu’ öğrencilere kitap dağıtmak, okumayı teşvik etmekti. Onun mirasını yaşatacağız.”
Selma Ateş açıklamalarını şu sözlerle tamamladı:
“Bu ülke bizim ve bizim başka gidecek bir yerimiz yok. Biz ömrümüzün sonuna kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Çünkü Sinan Ateş’in davası artık bir adalet mücadelesidir. Bu dava, milletin davasıdır.”

Naşit Birgüvi: “Katiller biliniyor ama korunuyor”
www.izmiryasam.net’e açıklamalarda bulunan Zafer Partisi İzmir İl Başkanı Naşit Birgüvi, Türkiye’de adaletin siyasallaştığını vurguladı:
“Sinan Ateş’in katilleri biliniyor ama bir partinin genel merkezinde üst düzey yöneticiler olarak korunuyorlar. Buna rağmen yargı adım atmıyor. Bu, sadece Sinan Ateş’e değil, Türkiye’de adaletin kendisine yapılan bir suikasttır. Selma Hanımefendi, ailesi katillerin tehditleri nedeniyle polis korumasıyla dolaşmak zorunda kalıyor. Bu tablo hepimiz için utanç vericidir.
Bugün bulunmasa bile, yarın Zafer Partisi iktidarında bu katillerin hesap vermesini sağlayacağız. Çünkü bu dava sadece bir ailenin değil, 86 milyon vatandaşın davasıdır. Sinan Ateş’in davası, bizim de davamızdır.”
Gökhan Suyolcu: “Adalet siyasetin değil, toplumun meselesidir”
Zafer Partisi Dikili İlçe Başkanı Gökhan Suyolcu ise davayı siyasi tartışmaların ötesinde gördüklerini belirtti:
“Biz bu konuyu siyasi bir mesele olarak görmüyoruz. Çünkü adalet herkese lazım. Davanın geldiği nokta ne aileyi ne toplumu tatmin etmiştir. Biz şehit Doç. Dr. Sinan Ateş’in dimdik duran ailesinin yanındayız. Bu mücadele adaletin tecelli etmesi için verilen bir mücadeledir. Siyaseten de, toplumsal olarak da bunun takipçisi olacağız.”
Dikili’de yoğun katılım


Dikili Kadın Hakları Parkı’nda gerçekleştirilen lokma hayrına partililer, vatandaşlar ve gençler yoğun ilgi gösterdi. Dualar eşliğinde Sinan Ateş anılırken, programa katılan vatandaşlar Ateş ailesinin yanında olduklarını ifade etti.
“Göktürkler kitabı gençlere dağıtıldı”
Etkinlikte Sinan Ateş’in kaleme aldığı Göktürkler kitabı gençlere ücretsiz olarak dağıtıldı. Selma Ateş, bunun sadece bir anma değil, aynı zamanda bir bilinçlenme çabası olduğuna işaret ederek, “Biz gençlerimize daha aydınlık bir Türkiye bırakmak istiyoruz. Çocuklarımızın özgürce yaşayabileceği, adaletin herkese eşit uygulanacağı bir ülke için mücadele ediyoruz” dedi.
Yorumlar